UsTaD tarafından yazılan gönderiler

    1- #SORU: Kurban kesmek kime vaciptir ve hangi güne kadar vakti vardır ?

    #CEVAP: Kurban Bayramında, ibadet niyeti ile kurban kesmek hür, mûkîm yani yolcu

    olmayan, müslüman ve zengin kimseye vaciptir.

    Zenginden maksat; temel ihtiyaçlarının dışında, artıcı olsun olmasın, en az 80.18 gram

    değerinde {yaklaşık 16.000 bin lira} bir mala sahip olan, fître vermekle yükümlü olan

    kimselerdir.

    Kurban günleri üç gündür. Fakat en faziletli olanı birinci günüdür. Kurban kesme günleri;

    Kurban bayramının birinci gününün şafağından başlar, son günün sonuna kadar devam

    eder. Bu günden sonra kurban kesmeğe gücü varken kurban kesmeyip de daha sonra fakir

    düşen kimsenin, buradaki vaciplik üzerinden düşmüş olmaz.

    Kurban yükümlülüğü için akıl ve büluğ şarttır. Bundan dolayı çocukların ve mecnûn olanların

    mallarından kurban kesilmesi gerekmez. Fetva da buna göre verilir.

    Velileri onlar adına onların mallarından kesecek olsalar, kurban bedelini onlara ödemeleri

    gerekir. Ancak bir kimsenin kendi malından çocuğu için kurban kesmesi mendup olur.

    Şafî mezhebine göre ise, kurban kesmek vacip değil, sünnet-i müekkededir.

    {İbn-i Abidin, Ömer Nasûhi Bilmen}

    Kurbanın meşru olması; Din, ahlak ve toplum yararı bakımından birtakım hikmet ve

    hâcetlere dayanır. Bunu değerlendiremeyecek bir akıl sahibi olamaz !

    *DİKKAT ! ZİLHİCCE AYINDA TUTULAN ORUCUN FAZİLETLERİ*

    *12 Ağustos pazar günü Zilhicce orucunun ilk günü oluyor.*

    ( Cumartesi sahura kalkılacak inşaAllah )

    Peygamber Efendimiz (sav) bugünlerin önemini şöyle ifade ediyor:

    *"Salih amellerin Allah'a en ziyade sevgili oldugu günler bu on gündür!* Ondaki her bir günün orucu bir yıllık oruca (sevapça) eşittir. *Ondaki bir gece kıyamı (ibadetle ihya edilmesi) Kadir gecesinin kıyamına (ihyasina) eşittir.*

    Peygamber Efendimizin zevcesi Hafsa (r.a) diyor ki:

    *"Resulullah* (sav) dört şeyi terk etmezdi:

    *Aşure günü orucu, Zilhicce'nin on günü orucu, her ay üç gün orucu ve sabahın iki rekât sünneti."*

    Ebu'd-Derda (r.a) Zilhicce ayinin önemini söyle anlatiyor: *"Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutmali, çok sadaka vermeli, çok dua ve istiğfar etmelidir.* Çünkü Resulullah (sav):

    "Bu on günün hayır ve bereketinden mahrum kalana yazıklar olsun" buyurdu.

    *Zilhicce'nin ilk dokuz günü oruç tutanın, ➡ömrü bereketli olur, malı çoğalır, çocuğubelâlardan korunur, günahlari affedilir, iyiliklerine kat kat sevab verilir, ölüm anında ruhunu kolay teslim eder, kabri aydınlanır, Mizan'da sevabı ağır basar ve cennette yüksek derecelere kavuşur."*

    ???????

    Kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için acınız acımızdır intikamınız elbette alınacaktır.

    Ne diyor Rus komutan:TÜRK'lerin kanı bir toprağa düştümü orayı almadan çıkmazlar.

    Merak etmeyin;

    BİR ÖLÜR BİN DİRİLİRİZ.

    Henüz 10 gündür Sivas'ta olan, Sivasspor'un Brezilyalı yıldızı Robinho, iklim şartları karşısında oldukça zorluk çekiyor.

    Takım arkadaşlarıyla uyumlu bir görüntü çizmesine rağmen Sivas’ın dondurucu soğuğu nedeniyle fazlasıyla zorluk çeken Robinho, antrenmanlarda diğer futbolculara sık sık bu soruyu soruyor: “Yaz ne zaman gelecek?”

    Kone başta olmak üzere yabancı oyuncular belli bir süre sona hava değişimini atlatacağını Robinho’ya söylerken, teknik direktör Samet Aybaba da Brezilyalı süperstarın zamana ihtiyaç duyduğunu söyledi.

    ‘Zamanla alışacak’

    Tecrübeli hoca Samet Aybaba, “Robinho’nun kalitesi dünya çapında, takımla da uyumu iyi. Ancak Brezilya’dan geldiği için soğuk havaya henüz ayak uyduramıyor. Bu çok doğal. Zamanla alışacaktır” dedi.

    Robinho'ya söylemek lazım afrika geliyor diye :komik:

    Atmosfer rahat ol kardeşim ne susuz istanbul gördük biz bu kadar barajlar dolu iken su sıkıntısı olacağını sanmıyorum hemde artık melen çayından istanbula su sağlanıyor istanbuldan başka da su sıkıntısı çeken yer görmedim duymadım bugüne kadar o konularda gönlünü ferah tut.

    Online egzersiz takip programı olarak bilinen Strava'nın yayınladığı interaktif ısı haritası başta ABD ve Rusya olmak üzere, birçok ülkenin gizli askeri üslerinin deşifre olmasına neden oldu.

    Guslün Farzları

    184- Guslün farzları, ağzı, burnu ve bütün vücudu birer kez yıkamak üzere üçtür. Bu farzlar, aşağıda bildirileceği şekilde yapılır.

    185- Ağıza ve buruna bolca su alınmalı. Bu işe abdestle yapılan ağız ve buruna su vermelerden daha çok özen gösterilmelidir.

    186- Vücut yıkanırken iğne ucu kadar bir yerin kuru kalmamasına dikkat edilecek, kulaklar ve göbek oyuğu yıkanacak. Su saçların, sakalların, kaşlann ve bıyıkların, aralarına ve altlarındaki deriye kadar geçecektir. Bunlar sık olsa bile, suyun ulaşması sağlanacaktır. Bunların araları ve dipleri kuru kalırsa, gusül tamamlanmış olmaz. Ancak kadınların başlarından aşağıya sarkmış olan saçlarının yıkanması şart değildir. Önemli olan bunların diplerine suyun geçmesidir. Erkeklerde bir zorunluk bulunmadığı için, böyle sarkmış olan saçlarının her tarafını yıkamak gerekir.

    187- Kapanmış olan küpe deliklerinin içini de yıkamalıdır. Öyle ki, bu deliklerin ıslanmış olduğuna kanaat getirmelidir. Böyle bir kanaat yoksa, onları el ile ovarak ıslamalıdır. İçlerine zorla su geçebilecek bir halde olan küpe deliklerini de, içlerine su geçecek bir şekilde el ile ıslatıp yıkamalıdır.

    188- Tırnaklar arasında kalan kurumuş çamurların ve göz çapakları gibi şeylerin altlarını da yıkamalıdır; bunu yapmak gereklidir. Fakat tırnaklar üzerindeki kirler, topraklar, kınalar gusüle engel olmazlar. Çünkü bunlar suyun geçmesine engel değildirler. Bu konuda köylü ile şehirli eşittir. Sahih olan görüş budur.

    189- Bir özür sebebiyle sünnet olamamış kimsenin, organında toplanmış olan derinin içini de yıkaması lazımdır. Ancak açılmasında bir zorluk olursa, o zaman içi yıkanmaz. Çünkü bu deri bedenin dışından sayılır. Buraya kadar gelen bir sidik ile abdest bozulur.

    190- Suyun geçmesini engelleyecek şekilde dişlerin arasında nohut büyüklüğündc sert yemek parçası bulunmamalıdır. Vücudun hiç bir yerinde suyun geçmesini engelleyecek balık pulu veya çiğnenip kurumuş ekmek parçası gibi bir şey de bulunmamalıdır. Çünkü bunların altlarına su geçmeyince, gusül sahih olmaz.

    191- Birbirine bitişik olup da aralarında su geçirmeyecek bir halde bulunan parmakları yıkarken, su ile aralarını ovmalıdır, içi boş olan göbeğin içini de yıkamalıdır. Üzerlerinde pislik bulunmasa da, avret yerlerini su ile yıkayıp temizlemelidir. Bunların da kuru kalması gusülün sıhhatine engel olur.

    192- Ayaklarda bulunan çatlaklar üzerine merhem koyulunca, eğer altlarını yıkamak zarar vermeyecekse, altlarını yıkamak gerekir. Zarar verecekse üstleri yıkanır. Bu da zarar veriyorsa, üzerlerini meshetmekle yetinilir. Mesih de zararlı ise, meshedilmez.

    193- Bir kimse guslettikten sonra ağzını veya burnunu yıkamadığını veya bedeninden bir yerin kuru kaldığını anlarsa, yeniden gusletmesi gerekmez; yalnız o yerleri yıkaması yeter. Bu arada farz bir namaz kılmışsa onu tekrar kılması gerekir.

    194- Gözlerin içini soğuk veya sıcak su ilc yıkamak güç ve zararlı olduğu için, ne abdest alırken, ne de guslederken gözlerin içini yıkamak gerekmez. Körler için de böyledir. Temiz olmayan bir sürme ile gözler sürmelenmiş olsa bile, bunu yıkamak gerekmez. Gözlerin hafifçe kapatılması hem abdest için hem de gusül için bir engel teşkil etmez. Yeter ki su, kirpiklere ve pınarlara ulaştırılmış olsun.

    Ömer Nasuhi Bilmen Büyük İslam İlmihali

    Milli Ordu'ya (ÖSO) bağlı Ahraru Şarkiye grubu Afrin kuzeyi Raco nahiyesine bağlı 740. tepesini PKK'lı teröristlerden ele geçirdi. PKK'lı Teröristler silah ve teçhizatlarını bırakıp kaçtılar.

    Fetva ;

    Kim nazar boncuğu takarsa Allah ona nazar boncuğu takması sebebiyle bir fayda yaratmaz. Kimde nazarlık takarsa Allah ondan da bir hayır nasip etmez. Efendimiz Amir oğlu ukdeden rivayete dilen bir hadisinde böyle buyurmuştur.

    Nazar boncuğu kullanmak kesinlikle caiz değildir. Cahiliye döneminden kalan bir inanış olduğu için Allahtan başkasından yardım dilemek gibi bir anlam ifade etmektedir.

    Nazar boncuğu takmak caiz olmadığı için nazarlık olmayıp bir süs eşyası gibi evlerde ve kişilerin üstünde kullanılmasında caiz değildir. Peygamber Efendimiz nazarlık gibi şeyler takanlardan hoşlanmamış bu gibileri üzerine asan kişilerin bey ’atlarını kabul etmemiştir.

    Nazar boncuğu bir bakıma görgüsüz bir davranış, günaha ve şirke girmek gibi büyük hatalar demektir. İnsanlar göz değmesine ve uğursuzluğa karşı kullandıkları nazar boncukları için diyanet, Allahtan başkasından bir şeyler bekleme, buna benzer davranışlar ve inanışlar sergileme, bu sebeple nazar boncuğu ve benzeri şeyler taşıma, bir yerlere asarak bunlardan medet umma caiz değildir. Kişi nazar boncuğu takmak yerine sorunları için Felak ve Nas surelerini okumalıdır.

    Allah Resulü bu konuda Ahmet Bin Hanbeli’n rivayetine göre ‘’ Kim nazarlık takarsa Allah onun işini tamama erdirmesin ‘’buyurarak cahiliyeden kalma bu kötü alışkanlığını asırlarca sürmesinin önüne set çekmişi, net bir ifadeyle yasaklamış ve ümmetini uzak durmasını buyurmuştur.

    Evimizde, arabamızda, ofisimizde veya kişisel aksesuarlarımızda ne niyetle olursa olsun nazar boncuğu kullanmak caiz değildir.