Whisper tarafından yazılan gönderiler

    YGS de 500 de 500 Helal olsun kızımıza
    YGS Şampiyonu, Bingöl'e Bir İlki Yaşattı
    Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda Türkiye birincisi olan Ahsen Zeynep Kaya, Bingöl'e ilk kez bu mutluluğu yaşattı.
    Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda (YGS) Türkiye birincisi olan Ahsen Zeynep Kaya, ilk kez bu başarının elde edildiği Bingöl'e büyük gurur yaşattı.

    YGS-1, YGS-2, YGS-5 ve YGS-6'da 500 tam puan yaparak 4 puan türünde Türkiye birincisi olmaya hak kazanan, özel bir okulda okuyan Kaya, başarısının mutluluğunu yaşıyor.İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ TELEFONLA ARADI
    Sonuçların açıklanmasıyla ÖSYM Başkanı Ömer Demir,Ak parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz,Bingöl Valisi Yavuz Selim Köşger ve İl Milli Eğitim Müdürü Kadri Engin telefonla arayarak Kaya'yı başarısından dolayı tebrik etti.

    İl Milli Eğitim Şube Müdürü Ömer Abdulaziz Döger, öğrenim gördüğü okulun kurucu müdürü Nizamettin Etdöger ve okul müdürü Abdulsabur Şığva, Kaya ailesini ziyaret ederek mutluluklarını paylaştı.

    Belki çoğumuz bu sözün nereden geldiğini bilir.Bilmeyenler de öğrenmiş olur.Allah herkeze Halilibrahim bereketi nasip etsin,diyelim yazımızı okuyalım :thumbup::thumbup:

    HANİ DERLER YA HALİL İBRAHİM BEREKETİ
    Vaktiyle birbirini çok seven iki kardeş varmış....
    Büyüğü Halil....
    Küçüğü ise İbrâhim...
    Halil, evli çocuklu.
    İbrahim ise bekârmış...
    Ortak bir tarlaları varmış iki kardeşin...
    Ne mahsul çıkarsa, iki pay ederlermiş.. Bununla geçinip giderlermiş...
    Bir yıl, yine harman yapmışlar buğdayı. İkiye ayırmışlar....
    İş kalmış taşımaya....Halil, bir teklif yapmış :
    İbrahim kardeşim ; Ben gidip çuvalları getireyim. Sen buğdayı bekle. - Peki abi demiş İbrahim...
    Ve Halil gitmiş çuval getirmeye....
    O gidince, düşünmüş İbrahim:
    - Abim evli, çocuklu. Daha çok buğday lazım onun evine Böyle demiş ve, Kendi payından bir miktar atmış onunkine...
    Az sonra Halil çıkagelmiş.
    - Haydi İbrahim...! Demiş, önce sen doldur da taşı ambara. Peki abi...!
    İbrahim, kendi yığınından bir çuval doldurup düşer yola..
    O gidince, Halil'i düşünür bu defa: Der ki:
    - Çok şükür, ben evliyim, kurulu bir düzenim de var. Ama kardeşim bekâr. O daha çalışıp, para biriktirecek. Ev kurup evlenecek. Böyle düşünerek, Kendi payından atar onunkine birkaç kürek.....
    Velhasıl , biri gittiğinde, öbürü, kendi payından atar onunkine. Bu, böyle sürüp gider.....
    Ama birbirlerinden habersizdirler.
    Nihayet akşam olur. Karanlık basar. Görürler ki, bitmiyor buğdaylar. Hatta azalmıyor bile....
    Hak teala bu hali çok beğenir.
    Buğdaylarına bir bereket verir, bir bereket verir ki ...Günlerce taşır iki kardeş bitiremezler. şaşarlar bu işe...
    Aksine çoğalır buğdayları. Dolar taşar ambarları.
    Bugün "Bereket" denilince, bu kardeşler akla gelir.
    Bu bereketin adı : Halil İbrahim bereketidir...


    ALLAH HEPİNİZE HALİL İBRAHİM BEREKETİ VERSİN :thumbup::thumbup:

    Eski arşivimden hemen ekleyeyim..Gerçek kahramanın hası da böyle atalarımızdır,Allah mekanlarını cennet eylesin
    BAŞLAYALIM BAKALIM BAKALIM

    AZMAN DEDE
    Azman Dede Balıkesir`de son gömdüğümüz Çanakkale gazisi İvrindi'nin Mallıca köyünden 104 yaşında Azman Dede idi. Gençliğinde iki metreyi aşkın boyu,dev görünümüyle
    insan azmanı sayılmış herkes ona azman demeye başlamış,soyadı kanunu çıkınaca da Azman soyadını almıştı. Esas ismi adeta unutulmuştu.Yıllar önce bir yerel araştırma
    sırasında Mallıca köyü kahvesinde kendisiyle görüştüm. Kulakları ağır işitiyordu. Köylülerden biri yardımcı oldu. Benim sorduklarımı kulağına bağıra bağıra söyledi.
    Onun sesine alışkın olduğundan anladı. Sordukları mı cevapladı . Söz Çanakkale`ye geldiğinde o koca ihtiyar sarsıla sarsıla, hıçkırıklar içinde ağlamaya başladı.
    Kendi zor duyduğu için kan çanağına dönen gözleriyle bize de duyurmak için bağıra bağıra anlatmaya başladı : -"Bir hücum sırasında bölük erimişti.
    Yüzbaşı telefonla takviye istedi. Gece yarısı siperleri takviye için istediğimiz askerler geldi. Hepsi askere alınmış gencecik insanlardı.
    Ama içlerinde daha çocuk denecek yaşta üç-dört asker vardı ki hemen dikkatimizi çekti. Bölüğü düzene soktum.Yüzbaşı gelenlerle tek tek ilgileniyor, karanlıkta
    el yordamıyla üstlerini başlarını düzeltiyor, sabah yapılacak olan süngü hücumuna hazırlıyordu..
    Sıra o çocuklara geldiğinde, o cıvıl cıvıl şarkı söylerek gelen çocuklar birden çakı gibi oldular. Yüzbaşı sordu; "Yavrum siz kimsiniz?",içlerinden biri;
    Mektebi Sultani talebeleriyiz Vatan için ölmeye geldik!.." diye cevap verdi. Gönlüm akıverdi o çocuklara. Bu savaş için çok küçüktüler. Daha süngü tutmasını bile bilmiyorlardı.
    Onlarla ilgilendim. "Mermi böyle basılır. Tüfek şöyle tutulur. Süngü böyle takılır. Düşmana şöyle saldırılır!.." diye. Onları karşıma alıp bir bir gösterdim.
    Siperlerin arkasında ay ışığında sabaha kadar talim yaptık.Gün ışımadan biraz dinlensinler diye siperlere girdik. Ortalık hafif aydınlanır gibi olunca hep yaptıkları gibi
    düşman gemileri gelip siperlerimizi bombalamaya başladı lar. Yer gök top sesleriyle inliyordu.Her mermi düştüğünde minare gibi alevler yükseliyor birgün önce ölenlerin
    kol, bacak, el, ayak gibi parçaları havaya kalkan toprakla siperlere düşüyordu. Mermiler üzerimizden ıslık çalarak geçiyordu.
    Siperler toz duman içinde kalmıştı. Bir ara yüzbaşı "Azman yandık!.." diye siperin köşesini işaret etti. O şarkı söyleyerek sipere gelen, sanki çiçek toplarm ış gibi neşeli olan
    o çocuklar siperin bir köşesinde sanki bir yumak gibi birbirine sarılmış tir tir titriyorlardı. Çocuklar harbin gerçeği ile ilk defa karşılaşıyorlardı,ürkmüşlerdi.
    Yüzbaşı yandık demekte haklıydı. Muharebede bir ürküntü panik meydana getirebilirdi. Tam onlara doğru yaklaşırken içlerinden biri avaz avaz bir marş söylemeye başladı!..
    Annem beni yetiştirdi bu yerlere yolladı Al sancağı teslim etti Allah'a ısmarladı Boş oturma çalış dedi hizmet eyle vatana Sütüm sana helal olmaz saldırmazsan düşmana
    Baktım hemen biraz sonra ona bir arkadaşı daha katıldı. Biraz sonra biri daha... Marş bitiyor yeniden başlıyorlar. Bitiyor bir daha söylüyorlar.Avaz avaz!..
    Gözleri çakmak çakmak... Hücum anı geldiğinde hepsi süngü takmış, tüfeklerine sımsıkı sarılmış, gözleri yuvalarından fırlamış dişler kenetlenmiş bekliyorlardı .
    O an geldi. Birden yüzbaşı "Hücum!.."diye bağırdı. Bütün bölük, bütün tabur, bütün alay cephenin her yerinden fırladık.
    İşte tam o anda, tam o anda, o çocuklar kurulmuş gibi siperlerden fırlayıverdiler. İşte o an. Tam o an bir makinalı yavruları biçiverdi. Hepsi sipere geri düştüler.
    Kucağıma dökülüverdiler.Onların o gül gibi yüzleri gözümün önünden gitmiyor.
    Hiç gitmiyor!.. İşte ben ona ağlıyorum, o çocuklara ağlıyorum!.."Azman dede ağlıyordu. Ben ağlıyordum.
    Kahvede kim varsa ağlıyordu.Kahveci gözyaşları içinde bize :çay: getirdi.
    Eğildi;"Azman dede hep ağlar. Niye ağladığını bugün ilk defa anlattı
    ."
    Dedi.
    Alıntıdır.

    Abdestbozma:tuvalete gitmek
    Ayak yolu:tuvalet
    Accık:biraz,çok az
    Amansız:acımasız,laf anlamaz

    Buleşik:çok ısrarcı kişi,yüzsüz kişi için söylenir
    Buleşme:kişilere çatma,kavga etme
    Beniz-benzi:yüz hatları için kullanılır
    Bertme:bir yerini incitme,burkulma

    Camış:manda
    Çemkirmek:kızmak,bağırmak
    Çaşıt:kötü gözlü,kötü huylu olana denir

    Datdemek-datde(dehlemek-deh de) hayvanları yürütmek,yürü demek


    Fistan:elbise adı


    Ellik:eldiven
    Evam:zayıf,hafif
    Ecişbücüş:özentisiz,alelacele yapılan şey

    Göçmek:daha çok ölen kişi için denir
    Gavi:güçlü,kalın,sert,sağlam
    Gurna:çeşme,hamam musluğu
    Gıvrılmak:daha çok kısa süreli yatmak,uyumak
    Gırıtmak:Hafif meşrep kadın yada kızın yürümesi
    Galçıma:el yada ayaklar için fazla sudan zarar görme
    Gırık:erkek yada kadının yasak arkadaşı

    Helbet-elbet:onay anlamında söylenir,tabiki
    Hece:evet,doğru değilmi

    İt dirseği-ibdirseği:göz kapağında çıkan iltihap

    İlibada:labada otu
    Ilfıdan:yumurta pişirme türü

    Kekiçlemek:Tırpanın(orak)kekiçle dövülmesi,keskin hale getirilmesi

    Leplik:eski oyun adı ve taşa verilen ad,seksek oyunu
    Le:erkeğe söylenir,adam anlamında

    Mut-mutcu:bedava,bedavacı
    Musaf:kuranı kerim

    Paldımsız:Ayarsız davranan,duracağı yeri bilmeyen duramayan
    Paldım:atların daha ayarlı hareket etmesi,güçlenmesi için takılan koşum malzemesi

    Sünepe-sündük:başıboş,pis,yılışık,asalak)

    Şirden:bacak arası açık ve çirkin görüntülü,çıkıntılı

    Turpan-tırpan:ekin biçme aracı orak

    Vızılamak:ağlamak,kişiyi sözle rahatsız etme

    Yalapşap:alelacele yapılan,özentisiz

    Zılgıt:azarlamak,küfür işitmek

    Zıpçıklı:genelde erkek için söylenir,deli dolu

    ISTANBUL °C, 17°C
    Parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Sabah ve gece saatlerinde bölgenin doğusunda yer yer pus ve sis hadisesi bekleniyor.

    HAVA SICAKLIĞI: Mevsim normallerinin 2 ila 4 derece üzerinde olması tahmin ediliyor.

    RÜZGAR: Kuzey ve Kuzeydoğu (Poyraz) yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esmesi bekleniyor.
    0612kucuk.PNG1218kucuk.PNG
    1824kucuk.PNG0006kucuk.PNG

    graphe3_1000___28.9497_41.0138_Istanbul.gif

    Az bulutlu ve açık, zamanla batı kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra Antalya'nın batı ilçeleri ile zamanla il genelinin yerel olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.
    ADANA °C, 22°C
    Az bulutlu ve çık
    ANTALYA °C, 20°C
    Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra batı kesimleri ile zamanla il geneli yerel olmak üzere sağanak yağışlı
    HATAY °C, 22°C
    Parçalı ve az bulutlu, sabah saatlerinde yer yer sisli
    MERSIN °C, 20°C
    Parçalı ve az bulutlu
    graphe3_1000___30.6956_36.9081_Antalya.gif

    Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde 4 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
    Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesinin tespitine göre, saat 00.53'te merkez ilçesi Elbistan ilçesi olan 4 büyüklüğünde yer sarsıntısı kaydedildi.
    Depremin 13,62 kilometre derinlikte oluştuğu belirlendi.

    G.Saray Başkanı Noktayı Koydu,
    Dursun Özbek, "Arif Erdem ve Hakan Şükür'ün ihraç sebebi, terör örgütüyle olan bağlantılarıdır." dedi.

    İskoçya, İngiltere'den Ayrılmak İçin Referanduma Gitme Kararı Aldı
    İskoçya Parlamentosu, İngiltere'den ayrılmak amacıyla ikinci bir bağımsızlık referandumu yapılması konusundaki teklifi kabul etti.
    Süreç İskoçya'nın istediği gibi giderse, İngiltere bölünecek.
    İskoçya Birinci Bakanı Sturgeon'un İngiltere'den ayrılmak amacıyla ikinci bir bağımsızlık referandumu yapılması konusundaki teklifi, parlamento tarafından desteklendi
    AB'DEN AYRILMAMAK İÇİN REFERANDUM
    Sputnik'in haberine göre, İskoçya Birinci Bakanı Sturgeon,Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılmamak için Birleşik Krallık'tan ayrılmak istediklerini dile getiriyordu. Sturgeon,
    İngiltere'den ayrılmak amacıyla ikinci bir bağımsızlık referandumu yapılması konusunda görüşmeler başlatmıştı.
    Sturgeon'in başkanlık yaptığı İskoçya Ulusal Parti'nin (SNP) vekilleri, Yeşiller'in desteğiyle gereken oy çoğunluğunu elde ederken Birinci Bakan, yeni referandum için İngiltere Parlamentosu'na resmi başvuruda bulunma hakkını almış oldu.Referandumun, 2018 yılının sonbaharı ile 2019 yılı bahar ayları arasındaki dönemde yapılması planlanıyor.
    ----------------------------------------------------------

    Marketlerden Naylon Poşet Kaldırılıyor
    TPF Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altunbilek, Atık Yönetmeliği kapsamında naylon poşetlerin marketlerde ve mağazalarda 1 Ocak 2018'den itibaren yasaklanacağını söyledi.


    Not:Ekmeği ambalaja bir türlü sokamadık..Buda sanırım öyle olur :thumbup: