Sistemci5534 tarafından yazılan gönderiler

    FELSEFENİN ALANLARI
    Felsefe başlıca 7 alandan oluşmaktadır. Bunlar Bilgi Felsefesi, Bilim, Varlık, Ahlak, Siyaset, Sanat ve Dini Felsefesidir. Şimdi bunları sırasıyla tanıtalım.
    Bilgi Felsefesi (Epistemoloji)
    Bilgiyi bir sorgulama nesnesi olarak görüp, bilginin ne olduğu, doğru bilginin mümkün olup olmayacağıma da doğru bilginin kaynağının ne olduğu gibi sonlar soran felsefe disiplinidir.
    Bilim Felsefesi
    Felsefe bilimlerin ortaya çıkmasında son derece etkili olmuştur. Felsefe ve bilimlerin tarihleri, yöntemleri ve özellikleri ne kadar farklı olursa olsun her zaman bir birliktelik göstermişlerdir. Felsefe için, bilimin kendisi, yönteminin ne olması gerektiği, bilimsel temellendirmelerin ne şekilde yapılması gerektiği gibi konular bir sorgulama alanı olmuştur. Bilim felsefesi bu alanda sorulan sorular ve yapılan çalışmalardır.
    Varlık Felsefesi (Ontoloji)
    Varlık nedir? Var olmak nedir? Varlık var mıdır? gibi sorular sorarak gerçek varlığı, varlığın özünü araştıran felsefe disiplinidir. Soyut ve somut varlık alanları gerçek varlığın hangi alanda yer aldığı, varlığın görünen kısmından ziyade varlığın özünün ne olduğu gibi konular varlık felsefesinin alanı içinde yer alır.


    Ahlak Felsefesi (Etik)
    Ahlak, bireyin davranışlarını yaşadığı topluma ve döneme göre biçimlendiren, değerler yönelten töreli kurallar bütünüdür. Bu davranışlar toplum içerisinde anlam kazanır. İnsan yaşamındaki ahlaksal kuralları, ahlaki değerleri, ideal ahlaki davranışları sorgulayan felsefe disiplinine ahlak felsefesi ya da etik denir.
    Siyaset Felsefesi
    Siyaset kelime olarak işleri düzene koymaktan gelir. Günümüzde devlet işlerinin, kamusal görevlerin yerine getirilmesi, yönetilmesi, düzene koyulması anlamlarını içermektedir. Siyaset felsefesi ise bireyin temel haklarından, bir yönetimi meşru kılacak temellere kadar birçok sorunu inceler. Ayrıca insanlar için ideal olan devlet toplum düzenini kavramsal olarak ortaya koymak için çalışır.
    Sanat Felsefesi (Estetik)
    Sanat nedir? Estetik nedir? Estetik değerler neye göre belirlenmelidir. Sanat eserinde önemli, olan sanatçının ne anlatmak istediği mi, yoksa sanattan ne anlaşıldığı mıdır?… gibi sorular sanat felsefesi içinde yer alır.
    Din Felsefesi
    İnsanlık tarihi kadar eski olan dini, bir kavram olarak ele alarak, dini özünü, ilkelerini, anlayışı sorgulayan, din üzerine düşünen felsefe dalına din felsefesi denir.

    Toplumsal paranoya riskimiz yüksek


    “İnsanlar için birincil olan güven içinde olduğunu hissetmektir” diyen Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yeni biriyle tanıştığımızda ya da yeni bir ortama girdiğimizde hepimizin (bilinçli olsun ya da olmasın) ilk düşüncesi, ‘Bu bir dost mu düşman mı?’ veya ‘Burası güvenli mi yoksa tehlikeli mi?’ sorularıdır. Bu sorulara olumlu yanıt verilmesi halinde gevşememiz ve olağan halimizi sürdürmemiz münkündür. Ancak soruların yanıtı olumsuzsa gergin ve tetikte olup kendimizi korumak adına 5 duyumuzu açar, riskli saydığımız her tür ipucunu arar hale geliriz. Böyle durumlar bakışımızı yanlı hale getirip buluttan nem kapmamıza neden olur.


    Temel güvenlik hissinin zedelenmesi paranoya gelişiminde önemli bir tetikleyicidir. İçinde yaşadığımız toplumdaki huzursuzluk, savaş riskleri, belli grupların tehlikeli olarak damgalanması paranoid bir tutumun oluşturulmasını teşvik etse de kişinin bire bir paranoya hastası olmasına neden olmaz. Paranoid tutum; gruplaşmaların, empatinin ağır hasar görmesinin, toplumsal diyaloğun güçleşmesinin en önemli nedenlerindendir. Türkiye iç ve dış politikalarıyla bu riski taşıyan ülkeler arasında yer almaktadır.
    Olmadık şeylerden hesap sorarlar


    Paranoyası olan kişilerin en yakınlarına bile güvenmedikleri için, ilişkilerinde sürekli huzursuzluk ve gerilim bulunduğu belirtiliyor. Sık sık yakınlarını arayıp kontrol etme, olmadık şeylerden hesap sorma, öfkeli tepkilerinin merkezi yapma ve onların hayatlarını kısıtlamaya çalışarak psikolojik travma yaşatmanın tipik özellikler olduğu belirtiliyor. Bu kişilerin yakınlarında çeşitli psikiyatrik ve tıbbi hastalıkların geliştiği görülüyor. Paranoyak kişilerin çocuklarında özgüven yetersizliğiyle birlikte sosyal fobi ve benzeri kaygı bozuklukları gelişebileceği gibi, toplum düzenine aykırı, saldırgan ve isyankâr kişilik yapılanmaları da oluşabiliyor
    Tedavi edilmezse ne olur?


    Paranoyanın tedavi edilmemesi durumunda kişinin yakınlarının duygusal ve fiziksel istismar ve şiddete maruz kalabildikleri, bu konuda yasal sorunlar yaşanabildiği, kişinin tüm insani ilişkilerinin bundan olumsuz etkilenebileceği için iş kayıplarının, boşanmaların ve yalnız kalmaların yaşanabileceği belirtiliyor. Tedavi süresi hastanın klinik durumuna göre değişiklik gösterebiliyor. Kişinin davranış sorunları düzeldikten ve bozulmuş düşüncenin etkisi en aza indikten sonra bile 1-2 yıl ilaç kullanmak gerekebÖNCE KAYGI GÖRÜLÜYOR


    Paranoyası olan kişilerde önce kaygı görülüyor sonra da bu kaygıyla birlikte düşünce çarpıklıkları başlıyor. Bu durum çarpıtılmış düşünceler üzerinden algıda seçicilik ve kişinin bozulmuş düşüncesini destekleyen kanıtları biriktirerek yanlış yorumlara yol açabiliyor.


    Paranoyanın düşmanlık tipi, kıskançlık tipi, somatik (bedensel) tip, erotomanik tip gibi çeşitleri olabiliyor. Sorunla yaşanan stresli duruma tepki olarak geçici şekilde de karşılaşılıyor. Şizofreni ya da duygu durum bozuklukları ise paranoya hastalık tablosunun diğer belirtileri arasında bulunuyor.


    Önce kaygı meydana geliyor, ardından oluşan düşünce çarpıklıkları paranoyaya işaret ediyor. Çoğu kişi hastalığının farkında olmadan yaşıyor ve bu hastalık en çok sorun çözme becerisi olmayanlarda görülüyor. Tedaviyle davranış sorunları ve kişinin yakınları üzerindeki olumsuz etkiler hayli azalıyor. Paranoya testimiz sizi, kendinizi bu açıdan değerlendirmeye davet ediyor.


    Toplumda çoğu insan paranoyası olduğunun farkına varmadan ve bunun çok önemli problemlere yol açacağını düşünmeden yaşıyor. Oysa sorunun görmezden gelinip tedaviden kaçınılması hem paranoyası olan kişiye hem de yakınlarına büyük zarar veriyor. Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, “Paranoya bir düşünce bozukluğudur ve tedavisinde düşüncedeki çarpıklıklarla yüzleştirme ile alternatif düşünce geliştirmeye yarayan bilişsel psikoterapi tekniklerinin büyük yardımı vardır” diyor.

    istanbul baharı bekliyor ama... Meteoroloji'den kötü haber


    Hürriyet Haber
    04 Nisan 2017 - 09:55Son Güncelleme : 04 Nisan 2017 - 10:08


    Meteoroloji'den son günlerde bahar havası yaşayan İstanbul'a kötü haber geldi.


    58e3434a2269a21f98facddc.jpg


    Yapılan son değerlendirmelere göre, İstanbul'da çarşamba gününden itibaren soğuk ve yağışlı havanın etkisi altına girecek. 19 dereceye kadar çıkan hava sıcaklıkları ise 12 dereceye kadar düşerken, Yağışlı havanın haftasonuyla birlikte yerini güneşli havaya bırakması bekleniyor.
    HAVA SICAKLIKLARI DÜŞÜYOR!


    Meteoroloji'den alınan tahminlere göre, perşembe gününden itibaren yurt genelinde soğuk ve yağışlı hava etkisi göstermeye başlayacak. Son günlerde yaşanan bahar havası nedeniyle 25 dereceye kadar çıkan hava sıcaklıkları batı bölgelerde 14, doğu bölgelerde ise 10 dereceye kadar düşecek.


    58e3425c2269a21f98facdda



    Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:


    Ankara:Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 21
    İstanbul:Parçalı çok bulutlu ve batı ilçeleri hafif sağanak yağışlı, sabah saatlerinde iç ve kuzey kesimleri yer yer sisli 17
    İzmir: Parçalı bulutlu 21
    Bursa: Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 21
    Adana:Parçalı ve az bulutlu 24
    Antalya:Parçalı ve az bulutlu 21
    Samsun:Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 18
    Trabzon:Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 14
    Erzurum:Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 10
    Diyarbakır:Az bulutlu ve açık, zamanla parçalı bulutlu 20

    Suriye'de Esad'ın kimyasal saldırısı sonucu ilk bilgilere göre 400 kişi yaralandı 70 kişi hayatını kaybetti. A Haber canlı yayınına katılan gazeteci Muhammed Selim El-ABD İdlib'deki son durumu canlı yayında aktardı. Dünyaya seslenen Muhammed Selim Al-ABD, saldırılarda sarin gazı kullanıldığı, Rus savaş uçaklarının da saldırıya katıldığını iddia etti