Yanuvara ye; zıkkım ye
Reçber; tarım işçisi veya tarımsal faaliyette bulunan kişi
Maraba; inşaat işçisi
Çöğdürmek: işemek
Irağanamamak : geçimsiz insanlar İçin kullanılır
Göden; kurbağanın biraz ufağı ; küçük kurbağa
Manca; yemek
Nacak; küçük balta
Dirgen; ot toplamak İçin kullanılan ucu çatalı andıran tahta el yapımı alet.
Ramuk; romörk ( traktörün arkasına takılan alet)
Irgat; tarım işçisi
Yamağı;işte kullanılan çırak anlamına gelen yardımcı eleman
Makat; evlerin genelde girişine konan oturma divanı
Terek; mutfakta kap ve bardak tabakların konduğu tahta yapı
Hayat; genellikle köyde evlerin altında bulunan ; irili
Ufaklı kullanılmayan veya kullanılsa dahi çok sık kullanımı olmayan eşyaların saklandığı bölüm
Ambar; un tahıl buğday arpa vs gibi ürünlerin saklandığı tahtadan yapılan kapaklı bölme
Bostan; evlerin arka bahçesinde salatalık domates biber Mısır vs gibi ürün üretilen toprak alanı.
Bıldır; geçen sene
Güz: sonbahar
Kömüş; camış , manda
Enük; yavru köpek
Köyümde kullanılan bazı şiveden kaynaklı sözler
Ülkemizde Bölgesel ve Yöresel Olarak Kullanılan Diller,Lehçeler,Şiveler, Yöresel Ağızlar ve Tarihi Gelişimi
-
-
DİLLER VE SIK KONUŞULDUĞU BÖLGELER-DİL HAKKINDA AÇIKLAMALAR-2
Yanuvara,ırağanamamak,Manca,Bıldır,kömüş çok değişik geldi bana @Sistemci5534 hocam,duymamıştım gerçekten ^^ Güzel konu aslında ufak ufak yazan olsa çok faydalı ve zevkli olacak
Şöyle devam edelim en iyisi açıklama kısmına değinmedik
Konuya yazmak ayrı,konuya hakim olmak ayrı..Bende uzmanı değilim ve bulduklarımı aşağıya ekleyeyim.
DİL : Bir sesli işaretler sistemi olan dil, aynı toplulukta yaşayan veya aynı milletten olan insanların anlaşabilmelerini sağlayan en gelişmiş iletişim aracıdır. Dilin kaynağı çok eskilere dayanır ve dilin kendinden doğma kuralları vardır. Dil, toplumun ortaklaşa meydana getirdiği ve kullandığı canlı bir varlık, sosyal bir kurumdur.
ANA DİL : Bugün ses yapısı, şekil ve anlam bakımından birbirinden az ya da çok farklılaşmış bulunan dil veya lehçelerin, kök bakımından bilinmeyen bir tarihte birleştikleri ortak dil: Ana Türkçe, Ana Moğolca, Ana Altayca, Lâtince vb.Kendisinden başka diller veya lehçeler türemiş olan dil. (TDK)
ANA DİLİ : İnsanın doğup büyüdüğü aile ve soyca bağlı bulunduğu toplum çevresinden öğrendiği, bilinç altına inen ve kişilerle toplum arasındaki ilişkilerde en güçlü bağı oluşturan dil.
Çocuğun ailesinden ve içinde yaşadığı topluluktan edindiği dil. (TDK)
LEHÇE : Bir dilin tarihsel, bölgesel, siyasal sebeplerden dolayı ses, yapı ve söz dizimi özellikleriyle ayrılan kolu, diyalekt. (TDK)
Coğrafi ve kültürel etmenler bu ayrılmada rol oynar. Lehçelerde, ses, şekil ve kelime ayrılıkları çok büyüktür. Bazı dilciler, büyük ayrılıklarda lehçeyi başka bir dil olarak kabul etmeyi de önerirler. Çuvaşça ve Yakutça, Türkçenin lehçeleridir. Yakutlar, Sibirya'nın kuzeyinde otururlar, Şamanist ve Ortodoksturlar. Çuvaşlar ise Volga'nın iki kolunun kesiştiği bölgededirler ve Ortodoks dinindedirler.
ŞİVE : Bir dilin izlenebilen tarihi dönemlerinde ayrılmış koludur. Ayrılıklar, lehçede olduğu kadar değildir. İstanbul'da gelirim derken, Türkistan şivesinde kelür men denir. Ayrılık yazı diline girmiştir. Sınıflamalar da yazı dillerine göre olur.TÜRK ŞİVELERİ
1:Güney-Batı (Oğuz) Grubu
a)Türkiye Türkçesi
b) Azerbaycan Türkçesi
c) Türkmen Türkçesi
d) Gagauz Türkçesi
2:Kuzey-Batı (Kıpçak) Grubu
a ) Kazak Türkçesi
b) Tatar (Kazan) Türkçesi
c) Kırgız Türkçesi
d) Başkurt Türkçesi
e) Karaçay-Malkar Türkçesi
f) Karakalpak Türkçesi
g) Kumuk Türkçesi
h) Nogay Türkçesi
i) Altay Türkçesi
j) Tuva Türkçesi
k) Hakas Türkçesi
3: Güney-Doğu Grubu :
a) Uygur Türkçesib) Özbek Türkçesi
AĞIZ : Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. Karadeniz ağzı, Konya ağzı gibi .
(ALINTIDIR) -
Hefsiz : Aniden,habersiz
Çepiş : Küçük,yaşına gelmeyen keçi yavrusu
Deşileme : Bir şeyi karıştırmak,alt üst etmek,
Didilemek- Bir şeyi devamlı gündemde tutmak
Didikleme : Genelde yün yastık,yorgan kabartma işi -
Tokat ağzı ile yazılmış güzel bir şiir arkadaşlar :thumbup:
DİYORLAR BİZDE
Düzgün mısmıldır, başörtüsü bürük,
Lahana kelem, dağ armudu çördük,
İştaha mada, azıcığa ecücük,
Alkışa da çepik diyorlar bizde.
Merdiven badaldır, ceket ise saru,
İğneye biz derler, dibeğe sahu,
Sitil kovadır , merdiven ise badal,
Sedire de mahat diyorlar bizde.
Behni yem yeridir, arazi yazu,
Hindi culuhtur, saç ekmeği cızlap,
Patetese gostil sahiye essah,
Kızılcığa zoğal diyorlar bizde.
Takunya nalindir çok bilmiş çepil,
İçi boş küfüktür çabuk kızan çitil,
Şubata gücük yatağa da mitil,
Belkiye ellağam diyorlar bizde.
Biber issot eceleci hetelek,
Elbise urbadır sırıksa herek,
Fasülye çiğit raf ise terek,
Muşmulaya töngel diyorlar bizde.
Koşmak seğirtmektir boğaz ise ümük,
Kef uçurumdur kısaboylu güdük,
Aşgana mutfak pis boğaza sümsük,
Çınara kavlağan diyorlar bizde.
Ağleş dur demek çirkin ise kaşmer,
Ahucuk iştedir gözetmek işmar,
Yufkaya işkefe salçaya pelver,
Mandaya kömüş diyorlar bizde.
Azıcık bidıhım tatsıza sasuh,
Boduç su kabıdır ayran da gatıh,
İşkembeye mimbar çiviyede mıh,
Bileziğe kol bağı diyorlar bizde.Şip çabuk demek kötü de irezil,
Forus horozdur kevgir ilistir,
Kaynağa göze peçeteye peşkir,
Geçen yıla bıldır diyorlar bizde. M.Necati GÜNEŞ/ Tarih Öğretmeni -
Yanı delinesice : Çok uyuyana denir
Yanı beli kazılasıca : Kızılan kişiye denir,öl,ölsün anlamında da kullanılır
Yıfıdak : Çabuk darılan,küsen -
DİLLER VE SIK KONUŞULDUĞU BÖLGELER-DİL HAKKINDA AÇIKLAMALAR-3
AĞIZ : Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. Karadeniz ağzı, Konya ağzı gibi .
Anadolu ağızlarınden örnekler:
Batı Anadolu Ağızlarından Örnekler Batı Anadolu Ağızlarından Örnekler:Alnacında: Tam karşısında.
Anşırtmak: İma etmek.
Burma: Musluk.
Çilpi: Küçük, ateş tutuşturmakta kullanılan odun parçası.
Bağa: Guatr
Çiritmek: Üşümek, titremek.
Değin: Sincap
Genk: İşlenmemiş sert toprak.
Imgıraz: Hastalıklı, çökmüş (kişi)
Keşir: Havuç
Göcen: Tavşan yavrusu.
Göde: Zayıf, çelimsiz.
Doğu ve Günedoğu Anadolu Ağızlarından ÖrneklerBöğürcük: Böbrek.
Cembek: Kalabalık aile.
Yanır: Yara.
Pisik: Kedi.
Mişmiş: Kayısı, zerdali.
Küncü: Susam.
Ariş: Asma.
Tağa: Pencere.
Tike: Parça (kuşbaşı et).
Kara yatılık: Tifo.
Öden: Mide.
Ölülük: Mezarlık.
Orta Anadolu Ağızlarından ÖrneklerBük: Ağaçlık yer.
Cilis: İyice, hepten.
Çıdırgı: Ateş tutuşturmakta kullanılan kuru dal parçaları.
Efenekli: Aşırı titiz.
Çörtleğen: Binanın damından yağmur vb. suyunun akmasını sağlayan madeni oluk.
Enek: Meyve çekirdeği.
Gidişmek: Kaşınmak.
Ellik: Sahur.
Filke: Musluk.
Homukmak: Memnuniyetsizliğini yüz ifadeleriyle belli etmek.
Pürçüklü: Havuç.
Balak: Tavşan yavrusu.
Kuzey Anadolu Ağızlarından ÖrneklerGüpül: Şişman.
Hasarı: Büyük su kamalı.
Kemçük: Eğri.
Orakayı: Temmuz.
Yal: Hayvan yiyeceği.
Teğin: Sincap.
Çağ: El yıkama yeri (lavabo), banyo yapma yeri (banyo).
Çerik: Tuzlanmış ve kurutulmuş et.
Eze: Teyze.
Çiğit: Meyve çekirdeği.
Kırtlamak: Isırmak.Bir şiir eklemiştik Tokat ağzıyla yazılmış( M.Necati GÜNEŞ/ Tarih Öğretmeni)
Tokat ağzından örnekler:badal=merdiven
heğri=aman sende
bakraç=küçük bakır tencere
çit=başörtüsü,yazma
düğü=bulgur
işkefe=kuru yufka
gadder=kadar
zere=zira
ağleşmek(eğleşmek)=durmak,duraklamak
vareş=varmak
dekmük=tekme
sorutmak= ayakta durmak= ayakta dikilmek
bıldır=geçen sene
heraf=serin
şordan ağrı=şu taraftan, şuradan
ecük=azıcık
seğirtmek=koşmak
çimmek=duş almak, yıkanmak
gücük ayı= kış ayı
arbul ayı= nisan ayı
ivez>üvez= sivrisinek
bayahtan= demin, az önce, şimdi
ellâğam=sanırım, anlaşılan, demek kiDilin Önemi
Dil, sadece iletişim kurmakla kalmaz, aynı zamanda bu iletişim sonucu doğan kültür unsurlarının da nesilden nesle aktarılmasını sağlar.
Dilin Özellikleri
1. Dil canlı bir varlıktır: Bunu, dilimizdeki bazı kelimelerin zamanla yok olmasıyla (budun), bazı kelimelerin anlam değişikliğine uğramasıyla (yavuz: kötügyiğit), başka dillerden kelimeler alınmasıyla (misafir), sonradan türetme yoluyla yeni kelimeler oluşturulmasıyla (bilgisayar) açıklayabiliriz. Öyle ki, artık Türkçenin lehçeleri arasındaki ortaklıklar fark edilemeyecek kadar azalmış, Türkçenin kolları anlaşılmaz derecede büyük değişikliklere uğramıştır.2. Dil sosyal bir kurumdur: Sosyaldir, çünkü milletin veya halkın ortak varlığıdır. O halk, dilindeki kelimeler ve anlamları üzerinde anlaşmıştır. Dil, sosyal yapıdaki değişmeleri yansıtır. Kurumdur, çünkü temel kuralları vardır.
3. Dil, düşüncenin göstergesidir: Bir insanın düşünce dünyasını konuşmasından anlayabiliriz; biz de konuşmalarımızı düşünce dünyamızın el verdiği ölçüde ayarlayabiliriz.
Dilin Millet Hayatındaki Yeri ve Önemi
Dil, ulusal birliği kuran en önemli ögedir. Dil, milletin kültürünü ve tarihini gelecek nesillere aktararak tarih bilinci oluşturur. Dil sayesinde toplumu derinden etkileyen acı olaylar kalıcılaştırılır. Milletin özellikleri dil kullanılarak yeni nesillere öğretilir. Sanat (özellikle edebiyat) eserleri dille oluşturulur ve milletin estetik anlayışını ortaya kor. Dil kendi canlılığı ve sosyal oluşu ile milleti de canlı ve bir arada tutar.
(ALINTIDIR) -
Bürünmek : Örtünmek,genelde alel acele başa alınan eşarp veya benzeri baş örtüleri ile saçları ve yüzün belli bölümlerini kapatmak..
Öncek : Ev işleri ve hamur işleri yapılırken,elbiselerin korunması için öne takılan mutfak önlüğü benzeri bezden parça
Hırleşmek : Kavga etmeden sadece birbirine kötü söz söyleme
Dalaşmak veya dalamak : Dalaşmak birileriyle kavga etmek,dalamak ise genelde köpek ısırmasına denir -
Malum bir kolumuz erzuruma dönmüşken hayatımızda erzurum sayfası açılınca buradaki
Şivede kulağıma hoş
Geldi ve dikkatimi çekti. Özellikle erzurumda merkez ve biraz aşağı taraflar yöresel ağızı farklı iken kuzey kesimler biraz daha Karadeniz şivesi ile hafif erzurumdan bir şeyler kapmış durumdadır.. şöyle ki merkezde örneğin : geliyorum sözü ; gelirem şeklinde iken çat, hınıs, Karayazı gibi veya Erzurum'un güney kesimleri şive olarak ; gelırık( k gırtlaktan ) şeklindedir. Kuzey kesimler olan ; tortum Horasan Oltu gibi ilçeler ve kuzey kısım ise gelirem şeklinde konuşur fakat g(c) elirem
Yani g ; c şekline celirem şeklinde okunmaktadır. Tabi bunun yanında il merkezi veya köylerinde farklı yöresel ağızlar da mevcut olabilir naçizane bunları da aktarmaya çalışacağım inşallah -
:thumbup: Eline sağlık. Dilleri, ağızları, şiveleri unutmayacağız inşaallah.
-
Döl = çocuk Samsun'da söylerler
Galgımak = Zıplamak İç Anadolu'da söylerler
-
Bizde de
Galgımak: zıplamak, anlamında kullanılır -
Bizde de
Galgımak: zıplamak, anlamında kullanılırYazım hatası olmuş aynen bizde de dayı Galgımak derler.
-
Çöğdürmek: işemek
Dalaklanmak : nefes nefese kalmak
Süğelmek: boş boş ayakta durmak
Irağanamamak; geçinemeyen kişiye söylenir
Teze: yeni şimdi şu an anlamıda kullanılır.
Goya: güya anlamına gelir .
Söğürtmek: bir yerden bir yer koşarcasına hızlı gitmek anlamında kullanılır.
Bu da aklıma gelen Samsun Ladik de kullanılan bazı kelimeler -
Döl = çocuk Samsun'da söylerler
Galgımak = Zıplamak İç Anadolu'da söylerler
Çorum yöresinde de kullanılır bunlar genelde
-
Fırtmak:Kaçmak uzaklaşmak
Matıf :Aksi,çirkin huyu olan,suratsız
Geven ağız :Ağzında laf durmayan
Gıranta :Yaşlı,ak saçlı,yaşına göre rüküş giyinen
Körduman: Sis,puslu hava
Kekeç :Yanlız,arkası olmayan,tek başına kalan..Bazı yerler de yiyeceklerin,sertleşme,katılaşmasına da denir..
Huncacik : Az,bir tutam
Govleşmek :Birinin arkasından konuşmak,dedikodu
Azat kafalı:Saçları taranmamış,kabarık,kirli saçlı
Eli uzun : Hırsızlık yapan
Gıçı kırık :Namussuz,hovarda