Whisper tarafından yazılan gönderiler

    gun1buyuk.png

    Fırtına

    Fırtına beklenmiyor.
    Karadeniz
    Hava Durumu: Parçalı bulutlu, gece ve sabah saatlerinde sisli, Batı Karadeniz'in batısı sağanak yağmurlu,
    Rüzgar: Batı Karadeniz'de doğu ve kuzeydoğudan 2 ila 4, Doğu Karadeniz'de doğu ve güneydoğudan 2 ila 4, batısı 5 kuvvetinde,
    Dalga: 1,0 ila 2,0m,
    Görüş: İyi, yağış anında orta, sis anında zayıf.
    Marmara
    Hava Durumu: Çok bulutlu ve sağanak yağışlı,
    Rüzgar: Doğu ve kuzeydoğudan 2 ila 4 kuvvetinde,
    Dalga: 0,5 ila 1,0m,
    Görüş: İyi, yağış anında orta.
    Ege
    Hava Durumu: Çok bulutlu, kuzeyi sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı,
    Rüzgar: Doğu ve güneydoğudan 2 ila 4 kuvvetinde,
    Dalga: 1,0 ila 1,5m,
    Görüş: İyi, yağış anında orta.
    Akdeniz
    Hava Durumu: Parçalı bulutlu,
    Rüzgar: Doğu ve güneydoğudan, doğusu ile akşam saatlerinde geneli kuzeydoğudan 2 ila 4 kuvvetinde,
    Dalga: 1,0 ila 1,5m,
    Görüş: İyi.
    VAN GÖLÜ
    Hava Durumu:Parçalı ve az bulutlu, Rüzgar: Kuzey ve kuzeydoğudan 2 ila 4 (10-30 km/sa) kuvvetinde; Dalga: 0,25 ila 0,5m Görüş: İyi.

    ISTANBUL °C, 17°
    Parçalı çok bulutlu. Trakya ve İstanbul Avrupa yakasının batısı yerel hafif sağanak yağışlı.
    İstanbul ve bölgesinin doğusunda sabah ve gece saatlerinde yer yer puslu ve sisli,
    sıcaklıkların mevsim normallerinde seyredeceği tahmin ediliyor.
    Rüzgar, Kuzey ve Kuzeydoğu (Poyraz) yönlerden hafif, arasıra orta kuvvette eseceği tahmin ediliyor.
    graphe3_1000___28.9497_41.0138_Istanbul.gif
    chart.jpegistppi15.jpg


    Türkiye’de ilk kez Zonguldak’ta dalgadan elektrik üretilecek.

    Zonguldak Valiliği, Bülent Ecevit Üniversitesi, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA), İl Özel İdaresi, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ile Avustralyalı firma arasında önümüzdeki Nisan ayında dalga enerjisinden elektrik üretilmesi için protokol imzalanacak. Pilot dalga enerji santralinde üretilecek olan elektrik, Zonguldak Valiliğinin Milli Egemenlik Caddesi üzerindeki sahil kenarında 27 dönümlük alanda yapacağı Manolya Park’ta kullanılacak. 50 kilovatlık üretim yapması planlanan tesisin 25 hanenin elektrik ihtiyacını karşılayacak güçte olduğu belirtildi.

    Batı Karadeniz Kalkınma Ajansından (BAKKA) projeyle ilgili yapılan açıklamada, pilot tesis ile birlikte dalga enerjisinden elektrik üretimine yönelik önemli bir adım atılacağını belirtildi. Avustralya firması CSG Exploration and Production Services yetkililerinin Zonguldak’a gelişiyle Nisan ayı içerisinde gerçekleştirilmesi planlanan imza töreninin ardından santralin kurulum çalışmalarına başlanacağı bildirildi.

    Parçalı ve çok bulutlu, doğu kesimlerinin aralıklı sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.
    ADIYAMAN °C, 18°C
    Parçalı ve çok bulutlu
    DIYARBAKIR °C, 14°C
    Çok bulutlu, öğle saatlerinde sağanak yağışlı
    GAZIANTEP °C, 18°C
    Parçalı ve çok bulutlu
    SIIRT °C, 12°C
    Çok bulutlu, aralıklı sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı
    graphe3_1000___41.9403_37.9326_Siirt.gif

    Parçalı çok bulutlu, güneydoğusu ile Elazığ, Erzurum ve Bingöl çevrelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.
    Yağışların; genellikle yağmur ve sağanak, sabah saatlerinde Erzurum, Bingöl, Muş ve Bitlis çevrelerinde yer yer karla karışık yağmur ve kar şeklinde olması bekleniyor.
    ERZİNCAN °C, 16°C
    Çok bulutlu
    ERZURUM °C, 9°C
    Çok bulutlu, sabah saatlerinde karla karışık yağmur, zamanla yağmurlu
    MALATYA °C, 17°C
    Çok bulutlu
    ŞIRNAK °C, 10°C
    Çok bulutlu, aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı
    graphe3_1000___41.2769_39.9086_Erzurum.gif

    UFO Gören Türk Subay Ozan Ozansoy

    Harici İçerik www.youtube.com
    Dış kaynaklardan gömülen içerik, izniniz olmadan görüntülenmeyecektir.
    Harici içeriğin etkinleştirilmesi yoluyla, kişisel verilerin üçüncü şahıs platformlarına aktarılabileceğini kabul edersiniz. Gizlilik politikamızda bununla ilgili daha fazla bilgi verdik.

    Bir Güzel konu daha ekkleyelim,

    Yağmur yağarken koşanların daha çok ıslanacağını ileri süren, insanı yağmurda sallana sallana dolaşmaya iteleyen bir görüş ile hiçbir şey fark etmeyeceğini iddia eden bir başka görüş ortada dolanıp durmaktadır.

    Hiçbir şey değişmeyeceğini söyleyenlerin görüşüne göre vücudunuzun bir dikdörtgen olduğunu ve yağmur damlalarının yere dik düştüğünü farz edelim. İster bir yüz metreci gibi hızlı koşun, ister sallanarak yürüyün bir şey fark etmez. Hızınıza bağlı olmadan vücudunuza düşen yağmur tanesi sayısı aynı kalır. Koştukça ön tarafınıza bir saniyede daha çok yağmur tanesi isabet edecektir ama süre kısaldığından toplam sayı ve sonuç değişmeyecektir.

    'Yağmurda yürüyünüz' diyenler ise koşma durumunda yağmur damlalarının aynı sürede daha çok sayıda birikeceğini ve buharlaşmaları için daha az zaman olduğundan üzerimizin daha ıslak olacağını, aerodinamik tesirleri hesaba katarak, düz yürürken üzerimize düşmeyecek düşey damlaların, koşarsak karşıdan gelecekleri için temas edeceklerini, yürürken başımıza düşen damla sayısının koştuğumuz sırada düşenden fazla olamayacağını ileri sürerek 'ahmak ıslatan' diye de tabir edilen hafif yağışlarda yürümeyi öneriyorlar. Tabii burada unutulmaması gereken şey yavaş yürürken bacaklarımızın da çok yağış alacağı.

    'Koşunuz!' görüşüne göre ise, yağmurda koşmakla yürümek arasında, vücudumuza düşen yağmur tanesi miktarı açısından bir fark olmayabilir ama önemli olan başımıza düşen miktardır. Bu nedenle koşarsak süre kısalır ve başımıza düşen yağmur miktarı azalır.

    Yapılan bir deneyde, yağmur karşıdan 45 derece açı ile yağıyorken, bir defter kağıdına aynı mesafe 7 saniyede koşulduğunda 131 damla, 20 saniyede yürünüldüğünde ise 216 damla isabet ettiği saptanmıştır. Buna göre yağmurda yürüyerek gitmek, koşmaya göre neredeyse iki misli ıslanmak anlamına gelmektedir.

    Şüphesiz bu Önermeler yapılırken, rüzgarın yönü, üzerimizdeki giysilerin şekli ve cinsi ve en önemlisi kapalı alana ulaşılacak mesafe göz önüne alınmamış ve değerlendirmeler kısa mesafelere göre yapılmıştır. Uzun mesafelerde hiç şansınız yok, koşabildiğiniz kadar koşun ama en doğrusu yağmur geçene kadar kapalı bir yerde oyalanın.

    El olağım evde kaldı:tembel kişi için denir
    İçi akdört olmak:mide bulanması,tiksinmek
    Yılan eniğini kaybetse bulamaz:dağınık ev için söylenir
    Fasdaklama:işi özentisiz yapma,kolaya kaçma
    Hengame:Karışık ortam,durum-iş çokluğu
    Sacırak:saç ayağı
    Palaspandıras(alelacele
    Musallat:birine çatma,uğraşma
    Barı:ağaç dalları vb.şeylerle sınır çizme,duvar meydana getirme
    Çiğmer:sert kaya parçası
    Duluk:yanak,çene
    Sumsaklama:yumruk atmak
    Gınnap.kendir ip

    YAY,OKÇULUK DEDİK EKLEYELİM O ZAMAN :thumbup:
    Dördüncü Murad, Üçüncü Selim ve İkinci Mahmud Osmanlı döneminin iz bırakan Padişahları arasındadırlar. Dördüncü Murad iç isyanları bastırma konusunda gösterdiği kararlıkla ve Bağdat'ı fethetmesiyle, Üçüncü Selim ve İkinci Mahmud da daha çok yenilikleriyle ön plana çıkmışlardır. Ama biz burada onları bir başka yönleriyle tanımak istiyoruz. Mesela, Dördüncü Murad'ın iyi bir sporcu olduğunu biliyor muydunuz ?
    İyi kılıç kullanan, iyi ok ve mızrak atan Dördüncü Murad bunu çok çalışmasına ve düzenli olarak spor yapmasına borçluydu. Ağırlık kaldırmada üstüne yoktu ve 260 kiloya yakın gürzlerle idman yapardı. Böyle olunca da pazuları ve kasları oldukça gelişmişti. İri yarı, güçlü kuvvetli bir adam olan Silahdarlık görevinde bulunan Musa Paşa'yı kuşağından kavradığı gibi havaya kaldırıp dolaştırdığı ve hiç yorgunluk duymadığı biliniyor.
    Zamanın Hind elçisi bir gün Dördüncü Murad'a gergedan derisinden yapılma bir kalkan getirir ve bu kalkana kurşun ve ok işlemediğini söyler. Dördüncü Murad bunu denemek ister ve kalkanı uygun bir yere koydurduktan sonra "harbe" adı verilen kısa mızrağı fırlatır. Harbe bu kalkanı deler geçer. Hemen ardından yayıyla gerdiği okunu fırlatır ve kalkanı yine deler. Hind elçisinin mahçubiyetini düşünebiliyor musunuz?
    Derler ki, Dördüncü Murad'ın fırlattığı ok tüfek mermisinden daha hızlı giderdi. Nitekim Okmeydanı'nda fırlattığı ok 706.5 metre uzağa gitmiş, oraya Dördüncü Murad adına bir nişan taşı dikilmiştir.
    Peki ya Üçüncü Selim'le İkinci Murad?
    Dördüncü Murad döneminde belki okçulukta "dünya rekoru" sözü edilmiyordu ama, Üçüncü Selim bu konuda dünya rekortmeni olarak adını tarihe yazdırmayı başardı. 1798 yılında ve Üçüncü Selim 37 yaşında iken yayını ayağı ile gerdirdikten sonra oku fırlatıyor ve bu ok tam 888 metre 86 santim uzağa düşüyor. Bu, "dünya rekoru" olarak tescil ediliyor. Aradan 161 yıl geçiyor ve Amerikalı Don Lauvre Üçüncü Selim'in bu rekorunu kırmak istiyor. Büyük iddialarla herkesi başına topluyor; ayağıyla yayı geriyor, geriyor ve okunu fırlatıyor ama bu ok ancak 856 metre 91 santim uzağa düşüyor. Yani Üçüncü Selim'in fırlattığı mesafeden yaklaşık 32 metre daha az!
    Don Lauvre bir de ayakta atış yapıyor ve bu atışta ok 777 metre 85 santim uzağa düşüyor. Oysa, 1808 yılında Osmanlı tahtına çıkan İkinci Mahmud Amerikan elçisinin de bulunduğu bir törende oku 792 metreye fırlatmıştı.
    Demek ki, oturarak ve ayakta gerdirilen yayla ok atışında dünya rekoru Üçüncü Selim'e, ayakta yapılan atışta da İkinci Mahmud'a ait.

    TÜRK YAYI

    Türk yayı ve oku.Tarihin en popüler savaş silahının biz Türklerde olduğunu tüm Dünya biliyor.Seferlerde elde edilen başarıda ise küçük ama etkili olan yaylarımız en büyük etken.Tabi okuduğumuz kadarıyla bu etkili silahı devreye sokan ise Türk savaşçılar ve küçük seri atları.Atlarımız genelde çıplak ve ayaklarla dizlerle yönlerdirilecek kadarda eğitimli,yay ve oklarımız ise at üstünde kullanılmaya müsait küçük ama etkili.

    Çok zor ve meşakkatli olan Türk yayı yapımı ise maalesef bu zamanda en iyi Macarlar tarafından yapılıyormuş buda işin kötü yanı.Macar yay yapımcısı,mesleğinin bu olduğunu ama tarihe baktığında ise Türk yayının çok öne çıktığını ve duyduklarıyla okuduklarıyla merak uyandıran yayı yapmaya başladığını söylüyor.Boğazın bir tarafından öbür tarafına ok atılımış buda efsane değil yayı yapıyorum ve marifetini gördüm diyor.
    Yayın yapımı ise 1 yıldan fazla sürüyor çünkü sadece 1 yıl bekleme müddeti var.
    Yüzünüze bakan yayın içine manda boynuzu tabaka haline getirilip yapıştırma işlemi yapılıyor ve yay için kullanılan ağacın direncini artırıyor.Manda boynuzu en dirençli olan boynuz.Yaya eklenen yine manda aşil tendonu var.Buda bağlantı yerlerinin dayanıklığını artırmada kullanılıyor.

    Tutkal ise özel ve en güçlü olanı.Balık tutkalı..

    Türk -Osmanlı- Yayının yapımında kullanılan tutkal; yayın tüm bileşenlerini birarada tutan,yaya esnekliğini ve yüzyıllarca sürecek mukavemetini kazandıracak olan Dünya'nın en kuvvetli organik yapıştırıcısıdır.
    Tutkalı hazırlamak sabır isteyen bir iştir. Dünya'nın bilinen en iyi ve en kuvvetli organik yapıştırma maddesi balık tutkalıdır. Bir çok çeşidi vardır.
    Tutkal sürülmeden önce tutkalın sürüldüğü yer mümkün olduğunca ılık olmalıdır.
    İyi yapışkan sonuçları için düşük yoğunluk fakat kat kat sürerek tahtanın içine yapışkanın emmesini sağlanır. Tutkalın ve sürüldüğü yerin sıcak olması gerek her zaman.
    Mersin Balığının hava kesesi kullanılır ; Balık hava kesesi (bladder) ince parçalara bölünüp 60-70 derecede sıvılaştırılır sonra kendi halinde soğumaya bırakılır ve soğuk olarak saklanır

    Eza:kibrit,
    Eza birde tırnak kenarlarında kalkan deriye denir
    Zağar:küçük boylu,ufak
    Motur:traktör
    Kele:yetişkin dana,acemi öküz
    Lula:borudan çeşme ağzı
    Kürs:karın bir yere yığılması sertleşmesi
    İlik:düğme
    Çırpma:silkeleme,başın sıkarak toplanması
    Şarpı:eşarp
    Zöğümlü:burnu havada,kendini beğenmiş
    Dilbaz:laf bilen,çok konuşan
    Mugallit:komik,şakacı kişi
    Kekrimsi:tadı acıya çalan içecek
    Kelik:arka tarafları kesik lastik ayakkabı
    Laylon:naylon
    Gavzınmak:kaşınmak
    Gıvzınmak:bir yerde dönüp durmak
    Öndüç:ödünç
    Debirdek:trampet
    Süsme:yüz üstü kayarak düşmek
    Şabbaz:çalışkan,iş bilen
    Öğürmek:kusmak
    Hayat:üstü kapalı ev girişi
    Talis:dokuma çuval
    Harar:kendirden-kıldan dokunma büyük çuval
    Öküz öldüren:çok ağır