Babamın Facebook hesabında 2013-2015 arası yıllardan kalma çocukluk fotoğraflarımı gördüm, fotoğraflarda hep yüzüm gülmüş gerçekten çok mutluymuşum. Küçük kardeşimin kel kafasıyla falan çok oynardım, hatırladım😂😂😂😂 bir ocak ayı sonu TV'de o ses Türkiye jürilerinin neşe saçtığı bir akşamda dikkatimi anlık olarak pencereye verdiğim zaman, ne güzelde kar yağdığına şahit olmuştum öyle ![]()
HAVA Hikayeler Ve Anılar
-
Y_u_s_u_f1 -
11 Ocak 2020 13:28
-
-
Babamın Facebook hesabında 2013-2015 arası yıllardan kalma çocukluk fotoğraflarımı gördüm, fotoğraflarda hep yüzüm gülmüş gerçekten çok mutluymuşum. Küçük kardeşimin kel kafasıyla falan çok oynardım, hatırladım😂😂😂😂 bir ocak ayı sonu TV'de o ses Türkiye jürilerinin neşe saçtığı bir akşamda dikkatimi anlık olarak pencereye verdiğim zaman, ne güzelde kar yağdığına şahit olmuştum öyle

Old güzel zamanlardı o zamanlar
-
tavırlarımı, insanın kişiliğine göre belirlerim eğer kötü bir insansa firavuna benzerim, eğer çok iyi insansa İstanbul beyefendisi olurum.. İşte sizin kim olduğunuzu size karşı olan tavırlarımla anlayabilirsiniz.
-
mutluluğumuzun arasına ölüm gerçeğide gizlenmiştir.
-
- Resmi Gönderi
mutluluğumuzun arasına ölüm gerçeğide gizlenmiştir.
Güzel laf
-
Sonbahar hoşgeldin, tekrar tekrar anlat bize acı gerçekleri. Dünyanın imtihan yeri olduğunu mutlu olmanında imtihana kısa süre ara olduğunu anlat...
-
Harici İçerik youtu.beDış kaynaklardan gömülen içerik, izniniz olmadan görüntülenmeyecektir.Harici içeriğin etkinleştirilmesi yoluyla, kişisel verilerin üçüncü şahıs platformlarına aktarılabileceğini kabul edersiniz. Gizlilik politikamızda bununla ilgili daha fazla bilgi verdik.
-
Belki de Tanrı, zihnimde taşıdığım bu karmaşayı, bu akıl karışıklığını bana bir imtihan olarak sundu; belki bu, ruhumun dayanıklılığını sınamak içindi. Ancak ne gariptir ki, bu yükün en ağır yanını Tanrı'nın sessizliğinde değil, beni anlayamayan, yargılayan, dışlayan ya da korkan insanların arasında taşıyorum. Asıl acıyı, iç dünyamdaki fırtınalardan değil, dış dünyanın acımasızlığından, empati yoksunluğundan ve merhametsiz bakışlarından duyuyorum. Tanrı'nın bana biçtiği bu sınavı, insanlığın anlayışsızlığıyla birlikte vermek zorunda kalmak, belki de sınavın kendisinden daha yakıcı. belki de zihinsel mücadelelerim, içimde zaman zaman karanlıkta çırpınan düşüncelerim, duygularımın dizginlenemez dalgalanışı Tanrı’nın bana özel olarak biçtiği bir imtihandır. Belki ruhumun olgunlaşması, sabrımın sınanması ve varoluşumun anlamını kavramam için bana verilmiş bir sınavdır bu. Beni dinlemeden yargılayan, görünmez acılarımı küçümseyen, anlamak yerine dışlayan, korkan ya da hor gören insanlar arasında yaşamak; zihnimdeki fırtınalardan bile daha sert darbeler indiriyor ruhuma.Akıl sağlığımda yaşadığım her bozulmayı, her kırılmayı Tanrı'nın bir sınavı olarak kabul etsem de, bu sınavın en zorlu kısmı, ne içsel sancılar ne de geceleri uykusuz bırakan düşünceler oluyor. En zor olan, bu sancılarla mücadele ederken dış dünyadan gördüğüm duyarsızlık, empati yoksunluğu ve hatta zaman zaman küçümseyici bakışlar. Bazen kendimi, kalabalıkların ortasında görünmeyen bir yara taşıyan biri gibi hissediyorum; kimse görmüyor ama herkes yargılıyor.Ve işin en ironik tarafı da şu ki: Tanrı'nın bana bu sınavı verirken yanında merhamet, sabır ve anlayış da göndereceğini umarken, bunun yerine insanların hoyratlığıyla baş başa kaldım. Eğer bu bir sınavsa, onu geçmek için çabalamaktan vazgeçmedim ama sınavın en zor sorusu, insanlığın acıya karşı gösterdiği ilgisizlik ve yüreksizlik oldu
-
- Resmi Gönderi
Eline sağlık dark and cold ,sana ait mi bilmem, çok güzel ifadeler.
-
Eline sağlık dark and cold ,sana ait mi bilmem, çok güzel ifadeler.
Bana ait ama yapay zekaya cümleyi zenginleşttirttim
-
bir okyanusun abis noktası kadar bilinmez ve ulaşılmaz bir yerde unutulan olmak istiyorum.
-
Yıllardır bir hayalin peşindeyim Uğruna bir sürü gece boyunca uykusuz geçirdim nice sabahları sessizlikle karşıladım. Her defasında bu kez olacak dedim, ama her seferinde başıma taş gibi düştü hayat. Sanki kader inadımı sınar gibi önüme engeller koydu sanki dünya pes etmemi ister gibiydi.
Etrafıma baktım herkes kendine yabancı olmuş. Bir zamanlar değer denilen şeyler toz olup uçmuş. Şerefini, namusunu, vicdanını bir köşede bırakıp yürüyen insanlar dolmuş her yer. Kimin kalbi taş, kimin yüzü maske belli değil Dünyanın çivisi çıkmış düzeni bozulmuş, insanlığı unutmuş bir çağdayız
Bense bu bozulmuş dünyanın içinde, derin suların arasında savruluyorum. Bazen nefesim kesiliyor bazen karanlık bastırıyor ama içimde hâlâ sönmeyen bir ışık var. Ne kadar dibe çekilsem de, o ışık bana devam et diyor.
Ve ben biliyorum Bir gün gelecek, bu çabamın karşılığı olacak. Yemin ederim başaracağım. Kendime söz verdim geri dönüş yok artık. Ne olursa olsun, düşsem de kalksam da hedefime varacağım. Sana söz Kendime söz -
Bir Tuhaflık var
BÖLÜM 1-
Hava sisli ve yağmurluyken yazıyorum bunları hemde büyük bir dehşetle, lanetle. Her neyse benim adım Yusuf çok şey yaşadım hemde çok şey.. annem, babam, kardeşim yakın zamanda araba kazasında vefat ettiler. Bense yalnız kaldım. en ucuz kiralık evlerden birinde yaşıyorum ben bir temizlik elemanıyım küçük bir dükkanda asgari ücretten biraz yüksek maaşla çalışıyorum. Her neyse, şirinköy mahallesi denen mahallede bugünden itibaren 3. Yılım. Komşularımdan memnunum. Ortamı sıcak, sessiz, havası güzel. Soğuk, ve kış seven birisi olarak Erzurumda yaşadığım için şanslı buluyorum kendimi. Özellikle karlı havalarda mutluluğum ikiye katlanıyor ve yarım kilo kestaneyi tek seferde tüketesim geliyor hahah 😂Ve bir şey daha söylemeliyim 😂 sebze yemeklerini et yemekleri kadar sevmiyorum. Fazla et yiyerek sağlıksız beslendiğimi Biliyorum fakat et yemeden durduramıyorum kendimi. Doktor tavsiyelerine uyabilirsem sanırsam Daha sağlıklı ve uzun yaşam süreceğim. tarih 13 ocak 2003 pazar. Sabah saat 10:00'da çayımı hazırladım, sucuklu yumurtamı yedim ve Bugünün izinli olmamın şerefime 2-3 elde pubg oynadım. Kulaklık takılı olmadığı için çalan kapıyı duymamış olmalıyım ki lanet komşum Oyunun ortasında beni aradı, sinirimi kısa sürede toparlayıp telefonu açtım. Ve Mehmet amcam bana bir iş ilanından bahsetti Sadece yarım Günlük ve 5000 tl maaş. Hemde sadece genel temizlik yapma karşılığında. İş detaylarını Bana anlattı. Yerleri süpürmek, Pencereleri silmek, paspas atmak, ve toplamda 4 saatte bitirelecek bir iş olduğundan bahsetti. İş saatini sordum ve 16:30 Dan itibaren olduğundan bahsetti Mehmet amca. Saatimi kontrol ettim ve 2 saat içerisinde işe başlamam gerektiğinin farkına vardım. Tamam Mehmet amca. burayı hemen arayıp işe başlamak istiyorum sadece biraz acele etmem gerekiyor dedim ve telefonu kapatıp 0505*****8 numaralı telefonu aradım.
Ben: Şey merhaba sadece 1 günlük party time iş içim aramıştım eğer konumunuzu söylerseniz Hemen işe gelip başlamak istiyorumİşveren: Tabii tabii efendim ama öncelikle sağlığınız yerinde mi? Herhangi bir kronik rahatsızlığınız var mı öğrenmek isterim. Aslında bir fabrika veya kuruluş değiliz sadece iki kişilik aile olarak hanımım rahatsızlandığı için evin işleriyle ilgilenecek birisi arıyoruz. Sadece iş yapmanıza engel şeyler var mı onu öğrenmek istiyoruz yaşınız kaç onu da öğrenmek isterim
Ben: Tabiikide, adım Yusuf. Yaşım 21 ve herhangi bir kronik rahatsızlığım yok. Hatta bu işlerin ustasıyım. Böyle işlerle çok çalıştım eğer ki anlaşabilirsek çok menmun olurum.
İşveren: buyrun, buyrun. Erzurum Yenişehir mahallesi no 9. Bina no 9 daire 2. Kısa süre içerisinde gelebilirseniz sizinle anlaşmaya varız.
Ben: Tabiikide hemen geliyorum. İyi günler.Hemen arabamla yola çıktım ve adamın attığı konuma geldim, şanslıyım ki 5-10 dakikalık mesafe varmış. Hemen hızlıca binaya girdim ve 2 no lu dairenin kapısını çaldım.
İşveren: hoşgeldiniz buyrun.
Ben: Hoşbulduk. Bakalım neler yok neler var. Sizi menmun edeceğimden emin olabilirsiniz
Adam bana kahvaltı edip etmediğimi sorduktan sonra birlikte televizyon odasına girdik ve bir hanımla karşılaştık, adam kendisinin eşi olduğunu söyledi.Koltuğa oturduk ve detayları iyice konuştukİşveren: bu arada benim adım murat, benle eşim varız. Eşimin ismi gamze Henüz çocuklarımız yok. Benim iş saatim yaklaşıyor eşimse burada olacak ama yorgun olduğu için genelde otururken göreceksiniz onu
Ben: murat bey, teşekkür ederim ilginiz için müsaadeniz olursa hemen işe başlamak istiyorum
Murat: iyi günler..
İlk önce süpürme işiyle başladım her şeye. Televizyon odasını, yatak odasını, ne varsa her yeri süpürdüm. Daha sonrasında gamze hanım bana seslendi..
Yusuf bey, Yusuf bey. Lütfen buraya gelir misiniz dedi.
Gamze hanım: Şey kusura bakmayın ama mutfak dolabından ağrı kesicimi getirir misiniz, alt raftaki çekmecede olacak. İsmi reptly. Sizin için zahmet olmaz değil mi
Ben: yo, yo ne zahmeti ben tabii ki getirrim siz oturun gamze hanım dedim
Mutfağa gittim ve alt raftaki çekmeceyi açtım. Gamze hanıma ilacı verdim ve tekrardan işime odaklandım
Süpürme işim bittiği için sırada yüzeyi paspaslamam kaldı. Suyu kovaya doldurdum paspası aldım. Ve ilk televizyon odasından başlamak istedim..
Ama, ama bir gariplik vardı. Ben buraları çok güzel süpürmüştüm nasıl oluyorda kirlenmiş olabilir dedim yatak odasına gittim, mutfağa gittim, her yeri dolaştım ama her yer kirliydi.
Bir gariplik vardı nasıl olabilirdi bu? Bu mantıksız olay böyle devam ederse murat beye ne anlatırdım? Her neyse
. Yeniden her yeri süpürdüm ama belli bir zaman sonra yeniden her yer kendiliğinden kirleniyordu.. İlkten mantıklı cevabım olabilirdi belki ama gözümün önünde yerlerde, keçi pislikleri, ekmek kırıntıları vb. Şeyler oluşuyordu Ah sanırım aklımı kaçırıyorum.. -
Her şey daha da tuhaflaşıyor
Bölüm 2-
Aklımı kaçırmadan önceki son durakta mıyım? Zihnim bana ne tür oyunlar oynuyor? Her şey gerçek mi? Kafam çok karışık. Sanırsam gamze hanımla iletişime geçmem gerekiyor.. Yavaşça ve kafayı yemişçesine gamze hanımın odasına Doğru ilerledim
Ben: gamze hanım, şey bir gariplik var. Anlam veremiyorum. İlkten olabilir belki fark etmemişimdir dedim ama bu gerçekten çok tuhaf.
Gamze hanım: ne gibi Yusuf bey? İyi misiniz?Ben: Şey ben gerçekten anlam veremiyorum. Az önce süpürdüğüm odalar hiç bir şey yapmamışım gibi gözümün önünde yine kirlendi.. Ah şey sanırsam ben gitmek zorundayım çok tedirgin olmaya başladım
Gamze hanım: ama size çok güvenmiştik, saçma sapan bir bahaneyle neden işi terk etmeye çalışıyorsunuz?
Ben: lütfen kusura bakmayın gerçekten anlam veremiyorum, aklımı kaybetmemek için bu evden gitmem gerek. Murat beyle iletişime geçersiniz. Bunu da murat bey dışında kimseye anlatmayın, şizofren raporuyla akıl hastanesine istemiyorumDedim ve dışarıya hızlıca çıktım. Saat 17:00 a gelmişti ve akşam olmuştu. Büyük bir huzursuzlukla evime gittim ve zihnimi toparlamak için güzel bir
demledim. Çayımı içtim, televizyonumu seyrettim. Televizyonumu seyredirken. Haberlerde Garip bir şey fark ettim. Bir maddeden bahsediliyor. Suyun içine koyuluyormuş ve kurbanlar akıllarını kaçırıyorlarmış. Gözümü kısarak haberi seyretmeye devam ettim. Ve o anda elektrikler kesildi, yağmur başladı. Şimşekler, yıldırımlar çılgınca çakıyordu. Sanırsam şekerleme yapmak istiyorum, ilk defa bu kadar huzurlu bir uyku basmıştı. Yatak odama gittim. Fakat yine sanki bir gariplik vardı. Bilgisayarımın yeri değişmişti, Mavi yorganımı görmek isterken yatağımda siyah yorganım vardı, ışığı yaktım ve beyaz ışık yanıyordu. Ama ben sarı ışık kullanırdım. Hızlıca odamdan çıktım ve duvarlarda, yerlerde, her yerde kan izleri gördüm. Soğukkanlılığımı bozmadım ama büyük bir korkuyla dışarıya çıktım. Yağmur hafiflemişti. Dışarıda bir süre yürüdükten sonra etrafta dolaşan İnsanlarda da bir gariplik fark ettim. Hepsi benim gibi davranıyor. Benim gibi giyinmişti. Davranışları, verdiği hisler hepsi aynıydı İnsanların. İçimden tamam, tamam bu zihnimin oynadığı bir oyun Bana dedim.
İş için gittiğim evdeki garip olaylar, evime döndüğüm zamandaki Daha da garip olaylar. Ve şimdi daha da garip olan insanların bana benzemesi. Neler oluyor? Aklımı mı kaybediyorum yoksa dünya simülasyonunda hatalar mı oluştu. Sanırsam bir psikiyatrist randevusu almamın vakti geldi...
Büyük bir endişeyle evime Doğru ilerledim. Apartmana girdim. Ve evime geldim. Her şeyi olduğu gibi beklerken evin tertemiz olduğunu. Yatak odamdaki çarşafın Yine aynı renkte olduğunu, ve ışığın yine loş ışık olduğunu fark ettim. Her şeyi normal olduğunu gördükten sonra her şeyim hayal ürünü olduğunu kabullendim. Sanırsam uyumam gerekiyor. Yarın işlerimi hallettikten sonra ilk işim psikiyatrist randevusu almak olacak... -