Enes_1 tarafından yazılan gönderiler

    NASANIN MARS İÇİN YAPTIĞI AÇIKLAMA:


    Mars'ı keşfetmek için tekerleklere ihtiyacınız yok.


    NASA'nın InSight uzay aracı, Kasım ayında dokunduktan sonra güneş panellerini yayacak, robotik bir kol ortaya çıkaracak ve yanınızda kalacaktır. Uzay ajansının roversinden farklı olarak InSight, tüm bir gezegeni sadece bir noktadan incelemek için tasarlanmış bir arazi aracıdır.


    Bu yerleşik bilim, InSight'ın marsquakes ve heat dahil Mars yüzeyinin altındaki jeofizik sinyalleri tespit etmesine izin veriyor. Bilim adamları ayrıca Mars'ın rotasyonundaki yalpalamaya bağlı olarak değişen uzay aracından gelen radyo sinyallerini de izleyebilecekler. Bu yalpalamayı anlamak, gezegenin çekirdeğinin katı olup olmadığının gizemini çözmeye yardımcı olabilir.


    InSight'ın bilimini nasıl yürüttüğü hakkında bilmeniz gereken beş şey var.


    1. Inightight Gezegendeki Her Yerde Quakes Ölçebilir


    Yeryüzündeki depremler genellikle sismometrelerin şebekeleri kullanılarak tespit edilir. InSight'ın tek bir ismi olan SEIS (İçyapı için Sismik Deney) vardır - bu yüzden bilim ekibi gezegende herhangi bir yerde meydana geldiklerinde sismik dalgaları analiz etmek için bazı yaratıcı ölçümler kullanacaktır.


    SEIS, Mars'tan geçerken deprem ve göktaşı saldırılarından sismik dalgaları ölçecektir. Bu dalgaların hızı, seyahat ettikleri materyale bağlı olarak değişir ve bilim adamlarının gezegenin iç kısmının ne anlama geldiğini anlamasına yardımcı olur.


    Sismik dalgalar şaşırtıcı sayıda lezzetle gelir. Bazıları bir gezegenin yüzeyinde titreşir, diğerleri ise merkezini çeker. Ayrıca farklı hızlarda hareket ederler. Sismologlar her bir sismik olayın nerede ve ne zaman gerçekleştiğini üçgenlemek için bir araç olarak kullanabilirler.


    Bu, InSight'ın Mars'ta herhangi bir yere iniş yapabileceği ve hareket etmeden aynı türden bir bilimin toplanabileceği anlamına geliyor.


    2.InSight'ın Sismometresi Barış ve Sessizliğe İhtiyacı Var


    Sismometreler doğa ile temas halindedir. Sismik dalgaları doğru bir şekilde ölçmek için "gürültüden" izole edilmeleri gerekir.


    SEIS, bir hidrojen atomunun genişliğinden daha küçük titreşimleri algılayacak kadar hassastır. Mars yüzeyine yerleştirilen ilk sismometre olacak ve Viking karaya oturmuş sismometrelerden binlerce kat daha hassas olacak.


    Mühendisler bu hassas hassasiyetinden yararlanmak için SEIS'e bir kabuk verdiler: InSight'ın kolu sismometrenin üzerine yerleştirilen bir rüzgar ve termal kalkan. Bu koruyucu kubbe, rüzgâr esiyorsa aşağı doğru bastırır; Bir Mylar-ve-chainmail etek rüzgarın içeri girmesini önler. Ayrıca SEIS'e, Mars'ın yoğun sıcaklık dalgalanmalarından uzaklaşmak için rahat bir yer verir, bu da aletin yayları ve elektroniklerinde birkaç değişiklik yaratabilir.


    3. InSight Kendinden Dövmeli bir Çivi Vardır


    Hiç çivi çakmayı denediniz mi? O zaman bunu sabit tutmanın anahtar olduğunu biliyorsun. InSight, sabit tutulması gereken bir çivi taşır.


    HP3 (Isı Akışı ve Fiziksel Özellikler Paketi) adı verilen bu benzersiz cihaz, uzun bir bağlantıya takılan bir başak tutar. Başak içerisindeki bir mekanizma, ısı algılayıcıları ile gömülü olan ipliği sürükleyerek yeraltında 16 metreye (5 metre) vuracaktır.


    Bu derinlikte, gezegenin ilk oluşundan bu yana Mars'ta sıkışan ısıyı tespit edebilir. Bu ısı yüzeyi volkanlar, dağ sıraları ve vadilerle şekillendirdi. Mars'ın tarihinde nehirlerin nerdeyse kaçtığını bile belirleyebilir.


    Güvenli bir noktada 4.Inight Can Land


    InSight'ın durgunluğa ihtiyacı olduğu ve gezegendeki herhangi bir yerden sismik ve ısı verilerini toplayabildiği için, uzay aracı mümkün olan en güvenli yere iniş yapmakta özgürdür.


    InSight ekibi, Mars'ın ekvatoru Elysium Planitia adında bir yer seçti - düz bir şekilde ve Mars'taki gibi bir yer sıkıcıydı. Bu, iniş yapmayı biraz daha kolay hale getiriyor, zira daha az iniş, daha az kayalar ve uzay gemisine güç sağlamak için çok fazla güneş ışığı var. InSight'ın çok güç kullanmadığı ve Mars'ın ekvatorundaki bol güneş ışığına sahip olması gerçeği, bilim adamlarının çalışması için birçok veri sunabileceği anlamına geliyor.


    5.Inight Mars 'Wobble Ölçebilir


    InSight'ın güvertesinde, RISE (Rotasyon ve İç Yapı Deneyi) adlı üçüncü bir enstrümanı oluşturan iki adet X-band anteni vardır. RISE'den gelen radyo sinyalleri, gezegenin rotasyonundaki küçük "titremeyi" incelemek için aylar hatta belki yıllar boyunca ölçülecek. Bu yalpalama Mars'ın çekirdeğinin sıvı veya katı olup olmadığının bir işaretidir - gezegenin ince manyetik alanına ışık tutabilecek bir özelliktir.


    Mars Pathfinder'in 1997'deki üç aylık misyonundan bu yana bu yalpalamayla ilgili ayrıntılı veri toplanamamıştır (Opportunity rover'ı 2011'de hala devam ederken kışın dışarıda beklerken birkaç ölçüm yapmasına rağmen). Sabit bir uzay aracının Mars'tan radyo sinyalleri gönderdiği her seferinde, bilim insanlarının ölçümlerini iyileştirmelerine yardımcı olabilir.

    1-] İlk olarak Uluslararası Uzay İstasyonu tam 16 ülke tarafından inşa edildi.Bu ülkeler ABD,Rusya,Kanada Japonya, Belçika, Brezilya, Danimarka, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Norveç, İspanya, İsveç, İsviçre ve Birleşik Krallık’dır. İnşa eden ülkeler arasında maalesef Türkiye yer almamaktadır.

    Uluslararası Uzay İstasyonu Yönetim Merkezleri.

    Uluslararası Uzay İstasyonu Yönetim Merkezleri.


    2-] Uluslararası Uzay İstasyonunun genişliği 109 metredir. Yaşanabilir alan ise 837 m3 tür. Ayrıca şu ana kadar yapılmış en pahalı yapıdır. Maliyeti yaklaşık olarak 150 milyar dolar tutmuştur.


    3-] İstasyondaki astronotların temel görevlerinden bazıları: Arızaları kontrol etmek, istasyon dışında yürüyüşler yapmak, yer çekimsiz ortamda deneyler yapmak, sistemlerin çalışabilirliğini kontrol etmek, günlük rutin işleri sürdürmek ve sağlıklarını dikkat etmek.


    4-] Uluslararası Uzay İstasyonun da 2 adet tuvalet bulunmaktadır. Bu tuvaletlere bırakılan idrar tekrar arıtılarak içme suyu olarak kullanılır. Dışkılar ise tuvaletlerin vakumlu sistemleri sayesinde kolayca paketlenir ve atılır.


    5-] UUİ’deki Astronotlar günde 3 öğün yemek yerler. Bu yiyecekler genelde kuru gıda olmaktadır ve yer çekimi olmadığından dağılmaması ve bozulmaması adına ambalaj içerisindedir. Yani gıdalar kullan at şeklindedir. Kullanıldıktan sonra ambalajlar düzgün bir şekilde muhafaza edilmelidir. Gıdalar çeşidine göre farklı şekilde hazırlanmaktadır. Tuz ve baharat gibi malzemeler ise hava kanallarını tıkayabileceğinden ve astronotların gözüne, burnuna kaçabileceğinden sıvı formdadır. Sıvı ihtiyacı ise pipet yardımıyla giderilmektedir.


    6-] Özel odalarda tulumlar eşliğinde uyumaktadırlar. Odalar sadece bir astronotun sığabileceği şekilde tasarlanmıştır. Yer çekimi olmadığından astronotlar uyku sırasında sağa sola çarpabilir ve uykuları kaçmakla birlikte yaralanabilirler. Bunun için tulum içerisinde uyurlar. UUİ’de uyumak çok zahmetli olduğundan her 5 astronottan 4 ü uyku ilacı sayesinde zar zor uyuyabilmektedir. Astronotların standart uyku süresi 8 saattir. Astronotlardan tarafından uyku sırasında sık sık kabuslar görüldüğü bildirilmiştir.

    İstasyondaki uyku kabinlerine yakından göz atmak isterseniz aşağıdaki videoyu inceleyebilirsiniz.


    7-] Uluslararası Uzay İstasyonun da Astronotlar günde yaklaşık 2 saat spor yapmak zorundadır. Eğer spor yapmazlarsa yer çekimi olmadığından dolayı kaslar yumuşar, zayıflar ve kas kayıpları meydana gelir. Fakat bildiğimiz gibi ağırlık kaldırmazlar. Çünkü uzayda yer çekimi yoktur. Bu sebepten ötürü istasyona özel egzersiz aletleri bulunmaktadır.


    8-] Astronotlar UUİ’de günde 16 gün doğumu 16 da gün batımına tanık olur. İstasyonun hızı saatte yaklaşık 27.600 kilometredir. İstasyonun Dünya etrafındaki tur sayısı yüz binin üzerindedir. Dünya etrafındaki bir turunu yaklaşık 93 dakikada tamamlamaktadır.


    9-] Astronotlar, yoğun ve stresli işler sonucunda biraz eğlenceye ihtiyaç duyarlar. Bunun için belirli boş zamanları mevcuttur. Bu zaman zarfında oyun oynayabilir, müzik dinleyebilir, kitap okuyabilir, aileleriyle iletişim kurabilirler. Ek olarak bolca pencere bulunduğu için sık sık istasyondan çevreyi, gün doğumunu/batımını izleyebilirler.


    10-] Dünyaya en yakın uzaklığı 392 kilometre en uzak olduğu mesafe ise 406 kilometredir. Yani Dünya’nın alt yörüngesinde dolanmaktadır. (Alçak Dünya Yörüngesi)

    Ayrıca Uluslararası Uzay İstasyonunda hangi elektrikli eşya astronotlar ve kozmonotlar tarafından kullanılmaktadır? diyorsanız hemen söyleyelim: Espresso makinesi… İtalyan astronot Samantha Cristoforetti’nin istasyona alışması için ona gönderilen bir hediye aslında. Sonuçta kim güne bir kahveyle başlamak istemez ki?

    2004 yılında keşfedilen ve siyah rengi nedeniyle Antik Mısır’ın “karanlığın ve kötülüğün tanrısı” Apophis’in adı verilen göktaşının sanıldığından daha büyük olduğu ortaya çıktı.

    Önceki gün yine Dünya’ya 14.5 milyon kilometre yaklaşan Apophis’in çapının 270 metre değil 325 metre olduğu hesaplandı. Bu da siyah göktaşının kütlesinin tahmin edilenden yüzde 75 daha büyük olduğu anlamına geliyor. Avrupa Uzay Ajansı’ndan astronomlara göre bu büyüklükteki bir göktaşı Dünya’ya çarparsa Hiroşima’ya atılan atom bombasından 25 bin kat daha büyük bir etki yaratabilir. Göktaşı karaya düşerse, Türkiye büyüklüğünde bir alandaki bütün canlıları yok eder.�

    OLASILIK YÜZDE 2.7

    Bilim insanları şimdi Dünya’ya bu denli risk yaratan göktaşının çarpma olasılığı hesaplamaya çalışıyor. Yedi yıl önce göktaşının 2013’ten sonra 2029 ve 2036’da Dünya’ya yeniden yaklaşacağı hesaplanmıştı. Apophis’in 2036 ziyaretinde çarpma olasılığı 25 binde bir gibi çok düşük bir olasılık. Asıl kritik olansa 2029 ziyareti. Bazı uzmanlar Apophis’in Dünya’yı vurmasının yüzde 2.7 gibi yüksek olasılık olduğunu iddia ediyor.


    Galaksimizin Merkezindeki Kara Delik

    2. Galaksimizin Merkezindeki Kara Delik

    Ölçebildiğimiz bu süpergalaktik kara delik biricik yıldızımız Güneş'in yaklaşık 200.000 katı kütleye sahip. Güneşin sadece 10 katı büyüklüğe sahip sıradan bir kara deliğin kütlesi galaksimizin merkezindeki bu kara deliğe olan uzaklığına göre bir mum ışığı kadar enerji yayıyor.

    Son 10 yılda astronomlar Sagittarius kolundaki yıldızları ve bu yıldızların yoğunluklarını gözlemlediler. Bu yıldızların hareketlerine göre Sagittarius "A" yıldızlarının toz ve gaz bulutlarının arkasında esrarengiz bir kütle olduğunu gördüler. Aslında gördükleri 4.1 milyon solar kütlesi olan galaksimizin merkezindeki bu kara delikten başka birşey değildi.. Nötron yıldızlarının bile çoğu 1 buçuk solar kütleye sahiptir.

    1997'den 2011'e kadar galaksimizin merkezinde yapılan gözlemlerde yıldızların bu kara deliğe yaklaştıklarında saatte 18 milyon kilometre gibi bir hızla çekildikleri ve merkeze ulaşamadan daha uzağa fırlatıldıkları gözlendi.

    Daha güncel araştırmalardan birine göre de bu kara deliğe yaklaşan bir gaz bulutunun merkezin yoğun kütle çekimi yüzünden tıpkı bir spagetti gibi gerildiği ve merkeze doğru 160 milyar kilometre uzunluğunda kolları olduğu görüldü.

    Canis Major Yıldızının Ömrünü Tamamlayıp Patlamasına 2 Yıl 36 gün kaldı


    Nasanın Yaptığı açıklamaya göre En çok etkilenecek gezegenin neptün ve plüton olduğu Söylenmektedir


    Güneşin Ömrünün Bitmesine daha 4.5 Milyar Yıl var


    Nasa Voyager 1 in Canis Major Yıldızının Yakınından Geçmeyi planlıyor