Anlık Deprem Bildirimleri

Şimdi gündeme istanbul depremi geldi yine sinirlerim gerildi her seferinde bir deprem olunca istanbulla bağdaştırıyorlar

6 Şubat Günü yaşanan felaketin acısını, duygularımı ve öfkemi her yere yansıtmamak için kendimi elimden geldiğine tutuyorum beş gündür. Diyebileceğim tek şe şu, herkese, bütün halkımıza ve özellikle bölgedeki felaketten doğrudan etkilenen vatandaşlarımıza başsağlığı diliyorum. Bölgenin tamamında onlarca senedir inşaatlarda ve diğer her türlü kurumda yapılan liyakatsızlıklar, ihmallere, afetin göz göre göre geleceği belli olmasına rağmen, hiç bir önlem alınmamasına ne kadar laf etsem azdır. Buradaki insanların, etkilenen herkesin hakkı kesinlikle ödenemez. Hiç bir şekilde de "kader" denerek geçiştirilemez. Ülkemiz yüzlerce yıldır bu tarz depremlerin merkezi olmuştur. Bildiğiğimiz ve hatırladığımız en yakın felaket 1999 depremiydi. Yirmi seneden fazla geçti, değişen tek şey görüntüleri ve gerçekleri yansıtabilecek telefonlar oldu. Diğer her şey aynı. Ne desem bilemiyorum.

Daha fazla bu konuda öfkemi dile getirmeden ben işin bilimsel tarafından birkaç bilgi paylaşayım. Mw 7.7-7.8 büyüklüğüne olduğu tespit edilen ilk depremde, bölgedeki atım ve kayma yer yer 3.5-4 metre olarak tespit edildi. Yırtığın uzunluğunun ise yapılan ilk tespitler 300-400 kilometre kadar olduğu belirtiyor.

Peki bundan sonra ne olabilir?

Bu depremlerin ardından Adana civarında başlayıp Akdeniz'e çıkan fay hattı ile birlikte, Ölü Deniz Fay zonu üzerine de enerji bindi ve biliniyor ki, buralarda da sismik boşluklar (deprem beklenen yerler) var. Ki bu faylar da 7.0 üzeri deprem üretecek kapasitede. Umuyorum ki Hatay ve civarı yakın bir zamanda bir dev depremle daha sarsılmaz.

Her depremin ardından Marmara ve İstanbul depremleri konusunda SADECE konuşulması ve hiçbir şey yapılmaması da, burada yaşanacak depremin sonucunun da farklı olmayacağını, tam tersi, ülkenin en büyük felaketi olacağını tahmin etmek zor değil. Tabii o da ekonomimizin %60'ının merkezi olan Marmara'daki bu felaketten sonra ortada Ülke kalırsa.

Istanbul da deprem olursa bildiğin hayat durur bütün her şey İstanbul'da yıllarca süren bir darbe gibi düşünün

Lisede coğrafya hocamız derse girdi ve ilk olarak arkadaşlar ilk dersim ve sizler ilk ögrencilerimsiniz ben askında jeoloji mühendisiyim (İTÜ)anakara oluşumlarını araştırıyorum ve kıta hareketleri ve yeryüzü şekillerinin oluşumu uzmanlık alanım ve direk derse geçiyorum sizin bir kaç konuda fikrinizi almak istiyorum dedi haritayı açtı ve sizce Türkiye neden yarımada neden etrafımız sularla çevrili ? Oradan Alp Himalaya dağ kıvrımının son kısmı kuzey Anadolu fay hattına ve oradan Güney’imizde ki Arap toprakları ve Afrika kıta levhasının yaptığı baskıya kadar bir çok konuya değindi ve ben size anlatıyorum bunu sizde herkeze anlatın 10 larca sismik boşluğun üzerinde yiz ve topraklarımızın altında pimi çekilmiş bir el bombası gibi her an harekete geçecek bombalar ile yaşıyoruz gittiğiniz şehirlerde fay hattı varmış yokmuş İnan’ın hiç önemli değil çok daha tehlikelilerinin üzerinizde bu binaların altına giriyoruz ben size bu sene daha çok bunları anlatıcam bunun için öğretmenlik yapma kararı aldım gelecek 10 yıllarda bu ilk dersi her zaman hatırlayacaksınız arkadaşlar hiç birimiz güvende değiliz dedi ödevlerini verdi haftaya görüşürüz dedi çıktı gitti. Kendisi anlatmadı hiç ama ailesi Adapazarında depremde hayatınlarını kaybetmiş. Ve hala daha her depremde hocamın anlattıklarının ne kadar doğru olduğunu anlıyorum. Bize iyi bir eğitim verdi episantr dan faylanmanın nasıl geliştiğine doğrultularına kadar öğretti. Bende size hocamın dediğini ileteyim arkadaşlar şakın bu şehir güvenli falan gibi düşünceye kapılıp tepkinizi ve tedbirinizi bir kenara bırakmayın hiç birimiz güvende değiliz açın haritayı bakın etrafımızda ki suların ortasında bu toprakların yükselmesinin bir sebebi var

119.saat

kahraman Maraş ta Kamil Can adlı gencimiz kurtarıldı, 🤲 sırada bebek var Hatay da..

Ekipler adım adım bebeğe yaklaşıyorlar.

Allah'ın izniyle olmaz diye bir şey yok..

inşallah

Çoğumuz eli bağlı oturuyoruz diye sinir oluyoruz, yardım edemiyoruz diye içimiz içimizi yerken, nasıl yardım ederiz derken,bir nebze ihtiyaç karşılamaya çalışırken, maddi yardım,giyim,kuşam, yiyecek içecek desteğiyle bu zor günlerinde bir küçük katkımız olsun derken,

Bu ise gönüllü katılanlar varken,evini eşini çocuğunu evinde bırakıp Kendi imkanlarıyla yollara düşenler varken,onlar o durumdayken uyumayı bile suç sayanlar varken...

Sen,siz, sizler..

Gelen yardımları çiftliğinde istif eden,saklayan şerefsiz,

yardım araçlarının önünü kesen yağma eden kansızlar,

gelen yardımları yağmalayan malum pislikler, imansızlar...

Hayatta kalmanız,bu oksijeni solumanız zarardır.

Allah tez günde hakettiğiz şekilde oksijeninizi KESER İNŞAALLAH.

ALLAH'IM BÜYÜKTÜR,